"Dürüst olmak" doğruluğu benimsemek ve doğru olmak demektir. Dürüstlük, özde, sözde, yaşayışta doğru ve tutarlı olmayı gerektirir. Özde, sözde ve yaşamda dürüstlük insanın içinin ve dışının bir olmasıdır. Kişi, düşündüğü ve inandığı neyse, onu söylemeli, onu yapmalıdır.
Dürüst insan, sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan insandır.
Dürüstlük için erdemlerin amiral gemisi, belkide en değerlisi denebilir. Bir insanı değerli yapan, diğerlerinin yanında seçkin kılan erdemdir. Dürüstlük yalanın en büyük karşıtı olduğundan yalansız yürüyen bir toplumun ve yalansız yaşanan bir hayatın kapılarını açar. Dürüstlüğün olduğu yerde toplumun ve insan ilişkilerinin temeli çok sağlamdır, kolay kolay sarsılmaz vede yıkılmaz.
Ticarette ve siyasettede çok önemlidir. İşlerin kolaylıkla halledilmesini sağlar. Çıkması muhtemel sorunları kaynağında çözer, en başında engeller. Ticarete akıcılık ve hız kazandırır. İlişkilerde de dürüstlük çok değerlidir. Dürüstlük güven duygusuna zemin hazırlar. Dürüstlüğünden emin olduğunuz kimseye rahatça güvenirsiniz. Güvendiğiniz kişilerle daha rahat ve mutlu olursunuz. Onlarla daha hayırlı işler yaparsınız.
"Dürüstlüğün eninde sonunda kazandırdığı, tecrübeyle sabittir"
Dürüst olmak, İslam dininin öğütlediği en güzel ahlak davranışlarındandır. Kuran'da Allah Hz Peygamber'e "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol !" buyurmuştur. Hz Peygamber dürüstlüğün en büyük örneğidir. Dürüst olmak için uğraşan kimseler onu örnek alabilirler.
Dürüstlük doğru çizgisine yakın gitmektir. Doğrudan ne kadar uzaklaşırsanız hata ve kaybetme riskiniz o kadar artar.