Hz. Osman'ın Cömertliği ve Yumuşak Huyluluğu
Hz. Osman, ilk Müslümanlardandır. Hz. Ali ile beraber Peygamberimizin damadı olma şerefini taşıyan Hz. Osman aynı zamanda dört halifeden biridir. O; hayâsı, iffeti, cömertliği ve yumuşak huylu olmasıyla bilinen bir sahabedir.
Hz. Osman, ihtiyaç sahibi insanları her zaman gözetir ve onlara yardım ederdi. Örneğin Medine'de halkın su ihtiyacını karşılayacak sadece bir tane tatlı su kuyusu vardı. Rume adı verilen bu kuyu bir Yahudi'ye aitti. Yahudi bu suyu satarak geçimini sağlıyordu. Peygamberimiz bu kuyunun tüm insanların hizmetine sunulmasını arzu ediyordu. Hatta bunun için, "Kim Rume kuyusunu cennet karşılığında satın alıp Müslümanların hizmetine sunmak ister?" buyurarak Müslümanları teşvik etmişti. Bu çağrıyı duyan Hz. Osman, kuyuyu satın aldı ve insanların ücretsiz olarak kullanması için vakfetti.
Hz. Osman'ın Tebük Seferi'ndeki cömertliği dikkat çekicidir. Şöyle ki Hz. Peygamber 630 yılında Tebük'e doğru büyük bir sefer hazırlığına başlamıştı.
Düşmanın çokluğu ve mesafenin uzunluğunun yanı sıra arazi yapısı ve havanın sıcak oluşu bu seferin zorluk derecesini artırıyordu. Ayrıca Hicaz bölgesinde şiddetli bir kuraklık vardı. Ürünlerin hasat mevsimi de gelmişti. Bütün bunlar seferin zorluğunu ortaya koyuyordu. Peygamberimiz "Zorluk Ordusu" diye adlandırılan ordunun donanımı için tüm Müslümanları yardım etmeye çağırdı. Herkes imkânı ölçüsünde yardım etti. Hz. Osman ise tek başına, otuz bin kişilik ordunun üçte birini donattı. Hz. Osman'ın bu cömertliği Peygamberimizi duygulandırmış ve "Allah'ım! Ben Osman'dan razıyım. Sen de razı ol." diye dua etmiştir.
Hz. Osman cömert olduğu gibi aynı zamanda yumuşak huylu biriydi. O, hiç kimsenin kalbini kırmamaya özen gösterir, herkese şefkat ve nezaketle davranırdı. Nitekim bir gün Hz. Ebu Bekir onun yanına geldi ve ona selam verdi. Hz. Osman o anda dalgın olduğu için selamı almadı. Hz. Ebu Bekir bu duruma üzüldü ve ona bu davranışının nedenini sordu. Hz. Osman selamı duymadığını ifade etti. Ardından Hz. Ebu Bekir'in gönlünü kırdığını düşünerek ondan af ve özür diledi.
Hz. Muhammed hayâ ve iffet abidesi olan Hz. Osman'ı övmüştür. Örneğin Peygamberimiz bir gün evinde Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer ile birlikte otururken Hz. Osman yanlarına geldi. Peygamberimiz onu hürmetle karşıladı.
Misafirleri gittikten sonra eşi Hz. Aişe, "Ey Allah'ın Resulü! Osman'a gösterdiğin bu ilginin sebebi nedir?" diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Meleklerin bile hayâ ettiği böyle bir kişiden nasıl hayâ etmeyeyim?"
Hz. Osman'ın halifeliği döneminde, Kur'an-ı Kerim kitap olarak çoğaltılmış ve Müslümanların yaşadığı şehirlere gönderilmiştir. Ayrıca o, güzel ahlakı, Kur'an ve sünnete bağlılığıyla Müslümanlara örnek olmuştur. Bütün Müslümanların sevgisini kazanan Hz. Osman 656 yılında vefat etmiştir.