1. Dışarıda hafif bir rüzgâr esiyor, yapraklar hışırdıyor, dallar birbirine vuruyordu. (durum fiili)
2. Oyma dolapların içindeki yemek ve kristal reçel takımları insanların gözlerini kamaştırıyordu. (oluş fiili)
3. Bu bölgede çiçekler ilkyazdan sonbahara kadar durmadan açar. (durum fiili)
4. Onun her türlü işini ben yaptığım için beni çok seviyordu. (iş fiili)
5. Bir de mahalle çeşmesinden günde iki üç kez taze su götürürdüm. (iş fiili)
6. Ben de köpeği Fındık ile bahçeyi boydan boya dolaşırdım. (iş fiili)
7. Sonra dut ağacına tırmanır, kışlaya giden yolu saatlerce seyrederdim. (iş fiili)
8. Uzun süre yağmurda bekleyen bisikletim paslanmıştı. (oluş fiili)
9. Tadını hâlâ damağımda duyuyorum. (iş fiili)
10. Biz de buna karşılık özenle baktığı çiçekleri hemen her gün suluyor, etraflarında biten otları ayıklıyorduk. (iş fiili)
11. İşten çıktıktan sonra evine doğru yürüdü. (durum fiili)
12. Seni bir yerlerden hatırlıyorum. (iş fiili)
13. Yeni aldığım çanta masanın üzerinde duruyordu. (durum fiili)
14. Akşam yaptığımız kardan adam, sabahleyin erimişti. (oluş fiili)
15. Tabaktaki son lokmayı da iştahla yedi. (iş fiili)
16. Misafirler için hazırladığı kek pişti. (oluş fiili)