Dilin iki yönü vardır: konuşma dili yazıdili. Yazıdili konuşma dilinin sembolleştirilmesidir. Bu iki dil arasında doğaldır ki bazı farklılıklar vardır. Konuşma dilinin özelliklerini ortaya koyarken bu farklılıklardan yararlanılacaktır. Bu konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Saussure yazının varlık nedeninin dili (konuşma dili) göstermek olduğunu söyler.
Yazı dilinde harfler noktalama işaretleri ve yazım kuralları bulunurken konuşma dilinde ses temeldir. Süre vurgu ton kavşak ve durak ezgi sesin perdesi tınısı şiddeti konuşma dilinin özellikleridir. Bu özellikler dilden dile farkılıklar göstermektedir.
Örneğin İngilizcenin vurgusu ile Türkçenin vurgusu farklıdır.
Türkçe'nin söyleyiş özellikleri şöyle sıralanabilir:
• Türkçe sesçil bir dildir; yani yazıldığı gibi okunan okunduğu gibi yazılan bir dil olmasına rağmen bazıkuraldışısözcükler vardır. Konuşma dilindeki değişim yazı dilindeki değişimden daha hızlıdır. Sözcüklerin söyleyiş / okunuş biçimleri zaman içinde değişebilir; çünkü dil canlıdır. Bu değişim yazı dilinde hemen kendini göstermez.
• Türkçede yazarken gösterilen ama söylerken ses olarak belirtilmeyen "ğ"nin konuşma dilindeki özelliklerini Ergenç (1995 s. 39) şöyle belirtir: - "ğ"nin önünde ve ardında bulunan /a/ ve /ı/ sesleri söyleyişte "ğ"nin yitirilmesiyle yanyana kalarak önce ünlü kaymasıoluştururlar sonra /a/ sesi daha zayıf olan /ı/ sesini kendisine benzeterek bir uzun /a/ sesine dönüşür.
Örnek:
ağız > /a:z/ ağır > /a:r/ dağıt- > /da:t-/ çağır- > /ça:r-/
- Sözcüğün içsesinde aynı nitelikli ünlüler arasında sözcüğün sonsesinde bir ünlüden sonra ve önünde bir ünlü ardında bir ünsüz varken söyleyişte yitirilen "ğ" ünlülerin uzamasına neden olur.
Örnek:
uğur > /u:r/ dağ > /da:/ yağmur > /ya:mur/
- Eğer birlikte bulunduğu ünlüler düz öndil ünlüleriyse /y/ sesine dönüşebilir. Yarıünlü sayılan /y/ sesinin çıkışyeri /i/ ünlüsüne çok yakın olduğu için sözde ünlü kayması ortaya çıkar.
Örnek:
eğitim > eyitim > e:itim eğlence > eylence > e:ilence
• "-y-" ünsüzü daraltıcı bir sestir. Bunun için kendisinden önceki düz-geniş (ae) yuvarlak-dar (uü) ünlüleri düz-dar (ıi) ünlüleri olarak söyletir. Bu değişim bir kaç sözcük dışında yazıda gösterilmez.
Örnek:
De-: di - y - en / de- eylem kökü di-'ye dönüşür bu yazıda da gösterilir.
Ye-: yi - y - en / ye- eylem kökü yi-'ye dönüşür bu yazıda da gösterilir.
- Bununla birlikte bu birkaç sözcük dışında "-y-" ünsüzünün etkisiyle darlaşan ünlüler sadece söyleyişte kalır yazıda gösterilmez.
Örnek:
Başla-: Başla - y - an (yazıda) başlı - y - an (söyleyişte)
Taşla-: Taşla - y - an (yazıda) taşlı - y - an (söyleyişte)
- "-yor" ekindeki "y" sesinin de darlaştırıcı özelliği bulunmaktadır; fakat bu değişim hem söyleyişte hem de yazıda kendini gösterir.
Örnek:
Başla-: Başlı - yor (hem yazıda hem söyleyişte)
Taşla-: Taşlı - yor (hem yazıda hem söyleyişte)
• "-ecek -acak" gelecek zaman ekleri -(i)cek -(ı)cak -(u)cak -(ü)cek biçiminde söylenir.
Örnek:
Gel-: Gel - ecek (yazılır) / gel - icek (söylenir)
Sor-: Sor - acak (yazılır) / sor - ucak (söylenir)
- Eylem kökü ünlü ile bittiği zaman araya "y" sesi getirilir. Bu durumda "y" sesinin darlaştırıcı özelliğinden dolayı kendisinden önceki ünlü daralır kendisinden sonraki ünlü ise düşer.
Örnek:
Söyle-: Söyle - y - ecek (yazılır) / söyli - y - cek (söylenir)
Yürü-: Yürü - y - ecek (yazılır) / yürü - y - cek (söylenir)
• Kısaltmalardaki ünsüzler "e" sesinin yardımı ile söylenir.
Örnek:
HBB kısaltması He Be Be diye söylenir.
NTV kısaltması Ne Te Ve diye söylenir.
IMF kısaltması İ Me Fe diye söylenir