Karga ile Tilki
Bir dala konmuştu karga cenapları; ağzında bir parça peynir vardı.
Sayın tilki kokuyu almış olmalı. Ona nağme yapmaya başladı:
“-Ooo! Karga cenapları, Merhaba!
Ne kadar güzelsiniz ne kadar şirinsiniz!
Gözüm kör olsun yalanım varsa.
Tüyleriniz gibiyse sesiniz
Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın.”
Keyfinden aklı başından gitti bay karganın.
Göstermek için güzel sesini,
Açınca ağzını düşürdü nevalesini.
Tilki kapıp onu dedi ki:
“Efendiciğim, size güzel bir ders vereceğim:
Her dalkavuk bir alığın sırtından geçinir.
Bu derse de fazla olmasa gerek bir peynir.”
Karga şaşkın, mahcup biraz da geç ama yemin etti gayrı faka basmayacağına.
Agustos Böceği ile Karınca
Ağustos böceği bütün yaz saz çalmış türkü söylemiş. Karakış birden bastırınca şafak atmış zavallıda. Yiyecek bir şey bulamaz olmuş. Koca ormanda ne bir kurtçuk ne bir sinek.
Gitmiş komşusu karıncaya:
— Aman kardeş demiş hâlim fena. Bir şeycikler ver de kışı geçireyim. Yaz gelince öderim hem de faiziyle maiziyle. Ağustos'u geçirmem bile. Ödemezsem böcek demeyin bana. Karınca iyidir hoştur ama eli sıkıdır. Can verir mal vermez.
— Sormak ayıp olmasın ama demiş; Bütün yaz ne yaptınız?
— Ne mi yaptım? demiş ağustos böceği. Gece gündüz türkü söyledim. Fena mı ettim sizce?
— Yoo demiş karınca. Ne mutlu size. Ama hep türkü söylemek olmaz. Kışın da oynayın biraz.
Kurt ile Köpek
Bir köpek ormanda gezerken kurtla karşılaşmış. Hasta ve çok zayıflamış olan kurt ayakta zor durabiliyormuş. Köpek kurdun bu haline çok üzülmüş. "Ne kadar kötü görünüyorsun böyle kurt kardeş?" demiş. "Herkes bizi düşman bilse de biz uzaktan akrabayız. Doğrusu sana yardım etmek isterim."
"Hiç sorma." demiş kurt. "Ağır bir hastalığa yakalandığım için uzun süre avlanamadım. Şimdi iyileştim ama bir av yakalayacak kadar gücüm kalmadı artık. Ben de böyle aç susuz dolaşıyorum artık."
"Sen hiç üzülme." demiş köpek. "Ben sana yardım edeceğim. Bu akşam sahibimin düğünü var. Akşam olunca köyün dışındaki çalılıklara gel. Ben sana düğün yemeklerinin artıklarını taşırım."
Birkaç gün boyunca köpek tarafından beslenen kurt sonunda kendini toparlayıp eski kuvvetine kavuşmuş. Teşekkür edip vedalaştıktan sonra da ormana gitmiş.
Aradan yıllar geçmiş. Köpek iyice yaşlanınca sahibi onu dışarı atmış. Ormanda aylak aylak gezen köpek eski dostu kurtla karşılaşmış. "Hayrola?" demiş kurt. "Çok perişan görünüyorsun."
Köpek içini çekip; . "Yaşlandım artık!" demiş. "Sahibimin işine yaramadığım için beni kovdu."
Kurt; "biz eski dost değil miyiz?" demiş. "Şimdi yardım etme sırası bende. Hatırlasana benim hayatımı nasıl kurtarmıştın? Hemen bir plan yapmalıyız. Tamam buldum! Senin sahibinin küçük bir çocuğu vardı değil mi? Şimdi ben gidip onu kaçıracağım sen de geri götüreceksin. Böylece sahibin seni el üstünde tutacak."
Bu sözleri söyleyen kurt kaşla göz arasında gidip çocuğu ormana getirmiş. Köydeki herkes silahlanıp ormana koşmuş ancak daha ormana girmeden yaşlı ve işe yaramaz diye evden kovdukları köpeğin çocuğu geri getirdiğini görmüşler.
Bu olaydan sonra yaşlı köpeğin itibarı öyle artmış ki insanlar onun kahramanlığını yüzlerce yıl çocuklarına anlatmışlar. Kurtla köpek arasındaki bu danışıklı dövüşü hiç kimse anlayamamış.