liste
liste1

Örnek Gezi Yazısı - Kısa Bir Gezi Yazısı Örneği

Ekleyen: ilketkinlik | Okundu : 19886
Kategori : Çeşitli Eğitim Kaynakları

Nihayet Bursa Zamanı...

Uzun zamandır görmek istediğimiz Bursa'ya gitmek için bir Pazar sabahı İstanbul'dan 07.00'deki otobüse bindik 3 saatlik bir yolculukla Bursa terminaline vardık. Otobüs terminali aynı zamanda pek çok markanın ve renk renk tabelaların olduğu kestane şekeri satış yeri diyebileceğimiz bir yer. Terminal çıkışında belediye otobüsleri kalkıyor şehir merkezine. Bunlardan birine binip Ulu Cami merkeze gittik. Hedefimiz öncelikle Uludağ eteklerine kurulan Cumalıkızık'a gidip kahvaltı yapmak ve köyü gezmek...

Son zamanlarda adını köyde çekilen dizileriyle daha çok duymaya başladığımız aslında 700 yıllık bir Osmanlı köyü Cumalıkızık. Kızık köyleri içinde en çok tanınanı yerli-yabancı en çok turist çekeni. Bursa şehir merkezinden 90 dakikada bir kalkan 22A otobüsüyle ulaşılabiliyor. Cumalıkızık'ta otobüsten inilen son durak köyün de başlangıcı. Köyün başında köy ürünlerinin satıldığı tezgahlar sıralanıyor. Arkalarında ise yine köylülerin bahçelerine masalar atarak köy kahvaltısı sundukları evleri uzanıyor. Boş masası olan bir tanesine gidip oturuyoruz hemen. Hemen hemen bir çok köyde olduğu gibi yerel halkın işletmeciliğe soyunduğu yerlerde doğallık arıyorsanız buluyorsunuz ama konfor ve hız arıyorsanız pek bulamıyorsunuz. Bize sıranın gelmesini beklerken zamanımız kısıtlı olduğundan bu süre uzadıkça biraz canım sıkılsa da keyifli bir kahvaltının da gezinin bir parçası olduğuna ikna ettim kendi kendimi. Nihayet evde yapılmış köy ürünleri tereyağında yumurta ve çok güzel haşhaşlı-cevizli ekmekle (dışarıda satılıyor dönerken mutlaka almalıyım!) güzel bir kahvaltı sonrası köyde yürüyüşe çıktık.

Parke taşlı daracık yollarda iki-üç katlı sarı beyaz mavi mor boyalı cumbalı evleri izleyerek köyün tepelerine doğru çıktık. Evlerin bazıları restorasyon görmüş ve kurtarılmış bazılarıysa oldukça kötü durumda. Girişteki yerler dışında köyün üstlerinde de bahçe içinde oturulabilecek yerler var hepsi de tıklım tıklım dolu.

Bütün ara sokaklara gire çıka köyü gezip farklı yoldan tekrar meydana geldiğimizde otobüsün kalkmak üzerine olduğunu görünce aceleyle iki ekmek alıp kendimizi otobüse attık. Otobüs diğer kızık köylerinden hemen yandaki Hamamlıkızık içinde bir tur atıp tekrar şehir yoluna girdi. Gördüğüm kadarıyla diğer kızık köyleri geleneksel evlere fazlaca sahip değil. Sanırım bundan dolayı da içlerinde en ünlüsü Cumalıkızık. Köy dönüşü otobüsten yine Ulu Cami civarında inince şehri gezmeye başlıyoruz.

Balibey Hanı: Eski bir yapının restorasyon görmesinden sonra kültür merkezi olarak açılmış. Kubbeli küçük küçük odaların her birinde hat ebru çini rölyef tezhip resim gibi eski el sanatlarından biriyle ilgili eserler sergileniyor.

Balibey Hanı'ndan çıkıp Atatürk Caddesi boyunca yürürken Ulu Cami onun yanında Koza Han eski belediye binası ve aynı caddeden heykele doğru yürüyünce Bursa Kent Müzesi'ne gidiliyor. İpekböcekçiliğinin merkezi Bursa'da Koza Han'da yan yana sıralı dükkanlarda ipekli ürünler vitrinleri süslüyor.

Yakın zamanlara kadar koza pazarlarının kurulduğu han günümüzde ipekçilikle uğraşan esnafın yer aldığı bir han olarak kullanılmakta. İpek alışveriş mekanı olmakla birlikte kocaman çınarların altında çay-kahve içerek tarihi dokunun da tadına varılabilecek bir yer. Koza Han'dan çıkıp eski belediye binasının yanında bir ağaç altında hem serinleyip hem dinlenirken binayı inceliyoruz.Tarihi Belediye Binası Atatürk'ün vefatından önce Bursa'da katıldığı son baloda valsi yarıda kesip orkestraya "sarı zeybek" dediği ve o muhteşem zeybek oyunu oynadığı yer…
Hatta yakın zamanda Sümer Ezgü'nün Atatürk'ü canlandırdığı ve manevi kızı Ülkü Adatepe'nin de yer aldığı bir mini belgesel çekilmiş bu binada.

Belediye Binası bugün Bursa'da "kentlilik bilinci" projesini hayata geçiren gönüllü vatandaşların oluşturduğu birimlerle çalışmalarını sürdüren Yerel Gündem 21 Evi olarak kullanılıyor. O ağacın altında otururken bundan haberimiz olmadığından içini dolaşmadığımız için sonradan pişman olduğum yer. Belki bir dahaki sefere...

Caddeden yürüyerek Kent Müzesi'ne gittik. Atatürk heykelinin arkasındaki meydanda yer alan bu müze çok fazla emek verilmiş harika bir müze. Açıkçası içeri girerken böyle güzel bir müze olacağını düşünmemiştim. Aklınızda "müze gezmek sıkıcıdır" gibi bir önyargı varsa bunu tamamen yıkacak güzellikte bir müze. 3 katlı müzenin giriş katında (Uygarlıklar Kenti Bursa) geçmişten günümüze Bursa'nın tarihi canlandırmalarla anlatılıyor. Bursa'da ilk ayak izlerinden başlayıp Osmanlı padişahlarının balmumu heykelleriyle o dönemi canlandırıp Kurtuluş Savaşı'nın bitmesine kadarki tarihsel olaylar yer alıyor.

Ardından Çağdaş Bursa bölümünde Cumhuriyet döneminden başlayarak gelişen çağdaş bir kente dönüşen Bursa'nın hikayesi günümüze kadar uzanıyor.

Üst katta Yaşam ve Kültürüyle Bursa bölümünde Bursa'da doğmak büyümek yaşamakla (kız isteme evlilik hazırlıkları vb konular) ilgili bilgiler görsellerle zenginleştirilmiş. Ayrıca Bursa'da yemek ve eğlence kültürü sağlık hamamlar medreseden okula kültürel mekanlar Karagöz-Hacivat geleneksel sporlar ve turizm gibi konularda yer almakta. En alt katta Üreten Bursa bölümünde Bursa'da el sanatları çarşısı oda oda yapılan canlandırmalarla tanıtılıyor. Arabacı nalbant semerci yemenici bakırcı kalaycı tenekeci marangoz sepetçi çinici bıçakçı şekerci kebapçı gibi birçok mesleğin kullandıkları aletleriyle birlikte canlandırmaları yer alıyor.

Bu müze European Museum Forum'un Mayıs 2006'da Lizbon'da düzenlediği ödül töreninde Avrupa'nın ödüllü müzeleri arasına girmiş. Gerçekten Bursa'yı yakından tanımak için gezmesi çok keyifli bir müze olmuş çok beğendim.

Müzeden çıkınca şehri tepeden görmek için teleferiğe gitmeye karar veriyoruz. Yarım saat kadar kuyrukta bekleyip 25-30 kişinin sıkışık tepişik bindiği vagon tipi teleferikle yaklaşık 1800 metre yukarı çıkıyoruz.

5-6 dakika süren teleferik yolculuğu çok zevkli. Ama o kadar sırada bekleyince dönerken de beklemeyi göze alamayınca tepede oyalanmadan aynı vagonla döndük. Oradan da setbaşına gidip Yeşil Türbe'ye gittik ancak tadilatta idi. Civardaki kafelerde bir yorgunluk kahvesi içip terminale gitmek üzere tekrar merkeze döndük.

Kalabalık keyifli tarihi aynı zamanda modern Bursa gezilmesi gereken çok güzel bir şehrimiz.

Derya Çölaşan


Kırıkkale'ye Giderken
Ankara kalesi telsiz direkleri ve bir tünel… Yarım dakika karanlık. Ankara geride kaldı. Bu yol bütün bozkırı geçer Karadeniz'e dek ulaşır.
İsmet Paşa yıllardır fikir döktü ray döşedi. şimdi ben bu ray üstünden fikir taşıyan kültür savaşının zırhlı trenine yetişmek için kilometrelerin sekişini sayıyorum. Tren yolunda… Gezici eğitim sergisi Kırıkkale istasyonunda…

Tren yolunda dediğim zaman dudaklarımızda yabansı bir kıvrıntı seziyor gibiyim. Sezmeye de gerek yok gerçekten:
"Tren yolunda da laf mı a canım." diyebilirsiniz.

Eğer siz bir zamanlar Yahşıhan'a dek böyle gidip gelen eski tren bozuntusunu anımsarsınız hiç de böyle düşünmezsiniz.
Hele benim gibi Yahşıhan yolunda tuhaflıklara tanık olmuşsanız…

Size istasyonların kimi bodurumsu kimi kavaklar gibi birbirlerinin sırtından sırıtan uzun dallı ağaçlarından çeşmelerinden bayrak direklerinden makaslarından telgraf direklerine tünemiş güvercinlerinden yol kenarında doygun doygun treni seyreden öküzlerden özgür ve neşeli sıpalardan söz edeceğimize bizim orta Anadolu'ya kültür ve yeninin aşkını taşıyan trene rast gelinceye dek bugünkü güzel trenin yerindeki o eski tren ve ray bozuntusundan söz edeyim her halde canınız sıkılmaz.

Yıl 1921 İnönü ile Sakarya savaşının araları… Ankara'dan Kayseri'ye doğru bir akın var.
Kağnı kağnı kağnı Yollardan dağlardan taşlardan gıcırtıdan geçilmiyor.

Mumyalanmış bir eşeğe benzeyen cılız sanki tenekeden yapılma bir lokomotif ince uzun hörgücünü kaldırmış bitkin develeri anımsatan vagonlar da bunların arasında Kayseri yolunu tutuyor.

Her nedense o zaman burada işleyen dekovilde sudan geçmeyen hayvanın inadına benzer bir inat vardı. Zaman zaman tutarağı tutardı. Bakarsınız tıpış t ıpış giderken birdenbire zınk yerinde sayar. Bir ses duyulur:

"Lokomotifin suyu tükendi. Allah'ını seven su getirsin!…"
Kovalarla ibriklerle testilerle bir sürü halk su aramaya çıkar su bulunmayan bir yerde ise herkes mataralarındaki testilerindeki teneke ya da toprak ibriklerindeki suları lokomotife boşaltırlar. Mübarek yürümeye başlar. Ama yürüyüş de ne yürüyüş!…
Trenin üstünde pinekleyen ihtiyarlar kimi zaman şöyle konuşurlardı:
"Tren giderken indim aptes bozdum elimi yudum trene bindim."
"Abdest tazeledim yine geldim yetiştim."
Yokuş bir yere gelindi mi bir ses yükselirdi:
"Allah'ını seven vagonları ardından itsin!"

Yüzlerce adam trenden iner trenin durduğunu gören köylüler de gelir. Helesa yelesa ile treni yürütürlerdi. Trenin kömürü tükenip yöreden çalı çırpı topladığımızı da ben bilirim.
Bunları söylerken sadece bir anıyı anlatıyorum. Dün süngüsünü tüfeğine çaputla bağlayıp düşmana saldıran bir ulusun o günü böyle geçerdi.
Şimdi İsmet Paşa'nın döşediği raylar üstünde fikir gibi hızlı düzenli ve rahat trenle Kırıkkale'ye yaklaşıyoruz.

Makinenin tekniğin dokunduğu yer çölün ortasında bile olsa yepyeni bir uygarlığı f ışkırtıveriyor. Kırıkkale işte böyle bozkırın ortasında baca fabrika asfalt geometri boyalı ev sağlam tavan iş gömleği giyen alın terli insan demektir. Kırıkkale bana kopmuş bir film parçasının sarı bakkal kâğıdına yapıştırılması etkisini yaptı. Kırıkkale başlı başına minnacık bir fabrika yuvasıdır. Sağı solu önü arkası bozkırdır.

İstasyon kalabalık… Siyahlar giyinmiş öğretmenler iş gömlekli işçiler ustalar mühendisler bereli kadınlar irili ufaklı çocuklar vagonların çevresinde toplanıyorlar…

[Sadri Etem (Ertem). "Kırıkkale'ye Giderken"Türk Dili Dergisi Gezi Özel Sayısı 1 Mart 1973.]

Sitemizde Online Test Çözün

İlketkinlik Eğlence Merkezi

Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan yer sağlayıcı olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu nedenle, sitemiz uyar ve kaldır prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, fatih(at)ilketkinlik.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır.Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

üst