Sıcaklık farkına bağlı olarak meydana gelen çözünme, özellikle nem oranının düşük olduğu kurak bölgelerde fazladır. Örneğin; Dünya'da çöllerde ve karasal iklim bölgelerinde görülür. Türkiye'de ise Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygındır.
Ekvatoral, Muson ve Ilıman Okyanusal iklim bölgeleri kimyasal ufalanmanın en fazla görüldüğü yerlerdir. Türkiye'de nemlilikten dolayı Karadeniz Bölgesi'nin kıyı kesimleri ile kalkerlerin çok olması nedeniyle Akdeniz Bölgesi'nin kıyı kesimleri kimyasal çözünmenin en fazla görüldüğü yerlerdir.
Yer kabuğunu oluşturan kayaçların çatlaması, parçalanması, daha küçük parçalara ayrışması ya da çözünmesi olayına kayaçların çözünmesi veya kayaçların ufalanması denir. Kayaçlar; fiziksel, kimyasal ve organik olmak üzere üç şekilde çözünürler.
Nem fazlaysa kimyasal çözünme, nem az ise fiziksel çözünme ön plana çıkar. Sıcaklık farkları az ise kimyasal çözünme , sıcaklık farkları fazlaysa fiziksel çözünme ön plana çıkar.
Taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapılarında bozulma olmadan daha küçük parçalara ayrılmasına denir. Fiziksel çözülmeye neden olan bazı faktörler vardır.
Gece ile gündüz, yaz ile kış mevsimleri arasındaki sıcaklık farklarının fazla olduğu kurak (çöl), yarı kurak (karasal) bölgelerde görülür. Gündüz ısınmayla taş yüzeyinin hacmi genişler gece ısının düşmesiyle hacmi küçülür. Bunun birbirini izlemesi sonucu taşların yüzeyleri parçalanır ve ufalanır.
Sıcaklığın donma noktasına yakın olduğu ve yeterli yağışın görüldüğü yüksek dağlarda ve kutuplara yakın enlemlerde görünen çözünme biçimidir.
Bu tür ufalanma biçimi, buharlaşmanın şiddetli olduğu çöllerde ve kurak bölgelerde görülür. Sudaki eriyik tuzlar buharlaşmanın etkisiyle taşların kılcal damarlarından yükselmesi ve yeryüzüne yakın yerlerde tuzların billurlaşarak hacimlerinin genişlemesi sonucu basıncın etkisiyle taşlar parçalanır ve çözülür.
Su, rüzgâr, dalga ve buzul gibi dış güçlerin kayaya kendilerini doğrudan çarpmasıyla ya da taşıdıkları maddeleri çarptırarak aşındırması sonucu oluşur.
Hayvanlar üzerinde gezindikleri kayaların ufalanmasına neden olurlar. İnsanlar yapı ve yol gibi nedenlerle kayaları parçalarlar.
Kayaçları oluşturan minerallerin daha çok suyun etkisiyle ayrışıp çözünmesi olayıdır. Bunun sonucunda taşların kimyasal bileşimlerinde değişim meydana gelir. Kimyasal çözünmede en önemli faktör sudur. Bu nedenle suyun fazla olduğu nemli iklim bölgelerinde kimyasal çözünme fazla olur. Kimyasal çözünmede diğer önemli faktör ise sıcaklıktır. Sıcaklığın fazla olduğu bölgelerde kimyasal çözünmenin hızı artar. Buna karşın su ve nemin az olduğu çöl ve karasal sahalarda kimyasal çözünme azdır.
Kolay çözünen kalker, jips, dolomit ve kaya tuzu gibi karstik taşların fazla olduğu alanlarda kimyasal çözünme daha fazla ve hızlı gerçekleşir. Yağış miktarı ve sıcaklığın artması kimyasal çözünmeyi arttırır.
Canlı organizmaların salgıladıkları salgılar, organik asitler ve bitki köklerinin taş aralarındaki çatlaklara girerek büyümeleri ve sonuçta taşı parçalamaları ile meydana gelir. Özellikle bitki örtüsünün, ormanların zengin olduğu sıcak ve nemli sahalarda etkili olur.