İncindiğimizin, haklarımızın çiğnendiğinin, istek ve ihtiyaçlarımızın engellendiğinin ve bizce doğru gitmeyen bir şeylerin olması durumunda verdiğimiz mesajdır.
A. Durumsal Öfke: Durumsal öfke, yoğunluğu farklı düzeylerde yaşanan geçici duygusal tepkilerdir.
B. Sürekli Öfke: Durumsal öfkenin ne sıklıkla yaşandığını yansıtan bir kavramdır. Sürekli öfke bireylerde, genel olarak “öfkelenmeye eğilimli olma durumu” nu, başka bir deyişle kişilik boyutunu ifade eder.
Sürekli Öfke Durumunda:
Öfke çok basit bir nedene bağlı olarak, çabuk ve kolayca ortaya çıkabilir. kartopu etkisi göstererek büyüyebilir.
Öfkeyi kontrol etmek zordur.
Öfkeyi ifade etmede işe yarar, daha sağlıklı, alternatif tepkilerin olduğunu kabul etmek ve farklı tepkiler ortaya koymak zordur.
Farklı tepkilerin daha işlevsel olabileceğini kabul etmek zordur
Herhangi bir dış uyarıcı tarafından bireyin amacına ulaşmasının engellenmesi, bir iş için uzun süre sırada bekletilmesi, trafikte sıkışıp kalması, ihtiyacı olduğu anda herhangi bir nesnenin bozulması gibi durumlar öfkeyi ortaya çıkaran dış uyarıcılardır.
Kişinin o anda karşı karşıya kaldığı dış uyarıcıya ilişkin olarak kendi iç dünyasında, o uyarıcının geçmişte yarattığı imgeler ve çağrışımlar öfke duygusunu ortaya çıkarabilir. Daha önce telefonla tehdit edilen birisinin tekrar telefonun çalmasıyla daha kim olduğunu bilmeden, öfkelenmesi bu duruma örnek olarak verilebilir.
Kişi hiçbir dış uyarıcı olmadan da sadece geçmişte yaşadığı bir olayı hatırlayıp öfke duyabilir.
Öfke duygusunun ortaya çıkmasına neden olarak, kişiler arası ilişkilerde yaşanan çatışmalar gösterilmektedir.
Çatışma, insanların gereksinimleri, dürtüleri ve istekleri birbiriyle ters düştüğü zaman yaşanan durum olarak da ifade edilmektedir
1) Kaynakların kıtlığı
Çatışmalar sınırlı kaynaklar nedeniyle ortaya çıkabilir. Örneğin zaman, para, mal, bilgi, statü, vb., kişiler arasında çatışma çıkmasına neden olan kıt kaynaklardır.
2) Psikolojik gereksinimlerin karşılanamaması
3) Değerlerdeki farklılıklar
Değerler bize kılavuzluk eden inanç ve kurallardır. Değerler kişilerin kimliklerini oluşturan farklılıklar ve çeşitliliklerdir. Değer farklılıkları nedeniyle (örneğin inançlarda, ilkelerde, önceliklerde farklılıklar) ortaya çıkan çatışmaları çözmek daha güçtür.
Değerler birbiriyle uyuşmadığı takdirde taraflar çoğu zaman “doğru/yanlış”, “iyi/kötü” şeklinde düşünürler. Farklı amaçlar nedeniyle ortaya çıkan çatışmalar da değer çatışmaları olarak görülebilir.