adapte: Yabancı dilde yazılmış bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.
aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
aksiyon: 1. Bir oyuncunun sahnedeki hareketi. 2. Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, hikâye, gelişim.
aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.
aktrist: Kadın tiyatro sanatçısı.
akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.
antik tiyatro: Eski Yunan - Lâtin tiyatrosu.
dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan perde, aksesuar vb. ögelerin bütünü.
diksiyon: Tiyatroda vurgu ve konuşmaların duru, açık ve çıkaklara uygun yapılması.
dramatize etmek: 1. Bir edebî eseri radyo, televizyon ya da sahne oyunu biçimine getirmek. 2. Bir olay, duygu ya da düşünceyi, canlandırarak anlatmak.
entrik unsur, entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine karışması.
epizot: 1. Yunan trajedisindeki diyaloglu bölümlerden her biri. 2. Modern tiyatroda “perde”.
fars (farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız oldu.
fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda dramatik örgünün gerçekleştiği bölüm.
feeri: Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cin ve peri gibi karakterlerin de yer bulduğu tiyatro türü.
gölge oyunu: Geriden ışıkla aydınlatılmış bir perde arkasında hareket ettirilen resimlerin gölgelerinden yararlanılarak oynatılan oyun.
jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların rolleri gereği yaptıkları el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.
kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan, skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.
kostüm: Tiyatroda sanatçıların oyuna uygun olarak giydikleri kıyafet.
kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.
mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.
pandomim: Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.
perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından kapanmasına kadar geçen bölüm.
piyes: Tiyatro eseri.
repertuar: Bir tiyatronun oyun planınca saptanmış ve her zaman oynayabileceği oyunlar demeti; oyun dağarcığı.
replik: Sahne oyunlarında konuşanların birbirlerine söyledikleri sözlerden her biri.
rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
sahne: 1. Oyunun oynandığı, genellikle yerden belirli bir ölçüde yüksek olan bölüm. 2. Bir perdenin dekor bakımından değişik olan küçük kısımları.
skeç: İşlediği konuyu genişletmeden en canlı çizgiler içinde veren, genellikle güncel olaylara ve aile sorunlarına değinen ve bir nükte ile biten kısa güldürü.
suflör: Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan erkek.
tablo: Tiyatro eserlerinde, perdeden daha küçük bölümlerin her biri. Bir perde çeşitli tablolara bölünmüş olabilir.
temaşa: Tiyatro, oyun, temsil, piyes.
temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.
tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler.
trajik: Korku, sıkıntı, şiddetli heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle sonuçlanan.
trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç, ama kahramanlar acınacak halde verilir.
tuluat: Ortaoyununda olduğu gibi, önceden yazılmış bir metne dayanmadan, sahnede akla gelen sözlerle oynanan halk tiyatrosu türü.
üç birlik kuralı: Eski Yunan tiyatrolarında uyulması gerekli üç temel kural. Bu kurallar şunlardır: 1. Zaman birliği (Olayın en çok 24 saat içinde geçmesi), 2. Yer birliği (Olayın aynı yerde geçmesi), 3. Olay birliği (Eserin bir tek ana olay çevresinde gelişmesi).
vodvil: Birbirine gevşek biçimde bağlı bölümlerden kurulu, taşlamalara dayanan, ezgili oyun.