15. yüzyıl Türk tarihinin önemli yüzyıllarından biridir. 1402'de, Timur Ankara Savaşı'nda Yıldırım Beyazıt'ı yenmiş ve Anadolu'yu ele geçirmiştir. Anadolu'da siyasi kargaşa ve parçalanmalar başlamıştır. 1413'ten sonra Anadolu birliği yeniden kurulmuştur.
ALI ŞÎR NEVAÎ'DEN Gazel |
|
Bahar boldı vü, gül meyli kılmadı könglüm Açıldı gonce ve likin açılmadı könglüm |
Bahar oldu fakat güle meyil kılmadı gönlüm Açıldı gonca ve lakin açılmadı gönlüm |
Yüzün hayâli bile valih erdi andak kim Bahar kitken ü kilgenni bilmedi könglüm |
Yüzünün hayaline o kadar hayrandı ki Baharın gelip geçtiğini bilmedi gönlüm |
Yüzüng nezaresinde mahv ü mest idi ya'ni Ki gül çağıda zamâni ayılmadı könglüm |
Yani senin yüzüne öyle bitkin ve sarhoş dalmış ki Gül çağında bile bir an olsun ayılmadı gönlüm |
Nevai gonca tilep könglüm ağzın itti heves Eğerçi tapmadı likin yangılmadı könglüm |
Nevaî, gonca isteyen gönlüm (onun) ağzına heves etti. Gerçi bulamadı, ama yanılmadı da gönlüm |
ŞEYHÎ'DEN Kerem Kasidesi'nden |
|
Hurrem erdî bu kerematli gün ey kân-ı kerem Iyş u zevk et ki fedâdır yoluna can-ı kerem |
Ey kerem kaynağı, bu kerâmetli günde neşe ulaştı Eğlen ve zevk et; çünkü keremin canı yoluna fedadır |
Kutlu dam bahtlı sa'attir ü ferhunde zaman Ki yine kullara teşrif idiser hân-ı kerem |
Vakit kutlu, sanat bahtlı ve zaman mübarektir Çünkü kerem hanı yine kullara teşrif edecek |
Cam-ı zer tuttuğu ıyd ayı gibi devr-i felek Ya'ni kim mevsim-i işrettir ü devran-ı kerem |
Zaman bayram ayının güneşi tuttuğu gibidir Yani kerem zamanı ve içki, eğlence mevsimidir |
Kerem ehlin bu gece seyr cihanında görüp Soraram bunlara kim n'oldu sehâ kanı kerem |
Kerem ehlini bu gece, cihanı dolaşırken görüp Bunlara sordum ki cömertliğe ne oldu, hani kerem? |
Şeyhi, Divan'ında yer alan Kerem Kasidesi'ni Germiyanoğlu Yakup Bey için yazmıştır. 22 beyitlik "Kerem Kasidesi" ile, şair, hem cömertliğiyle ünlü Yakup Bey'i övmüş, hem de ondan kendisine cömert davranmasını istemiştir.
Münacaat (Allah'a yakarış), Veladet (Hz. Muhammet'in doğumu), Risalet (Hz. Muhammet'e peygamberliğin verilmesi), Miraç (Hz. Peygamber'in göğe yükselmesi), Rıhmet (Hz. Peygamber'in ölümü) ve Dua bölümü.
SÜLEYMAN ÇELEBİ'DEN
Mevlid
Giriş (Münacaat) Bölümünden
1. Allah adın zikr idelüm evvela
Vacib oldur, cümle işte her kula
2. Allah adın her kim ol evvel ana
Her işi âsân ider Allah ana
3. Allah adı olsa her işin önü
Hergiz ebter olmayan anun sonu
4. Allah adın her nefeste di müdâm
Allah adıyla olur her iş temâm
5. Bir kez Allah dise şevk ile lisân
Dökülür cümle günâh misl-i hazân
6. İsm-i pâkin pâk olur zikreyleyen
Her murâda irişür Allah diyen
Mensur (nesir-düz yazı) eserler, konularının zenginliği ve sayılarının çokluğuyla 15. yüzyıl edebiyatında önemli bir yer tutar. Bu eserlerin bir kısmı Arapça ve Farsça eserlerden çeviridir. Eserlerin konuları ağırlıklı olarak dinîtasavvufi ve ahlâki konulardır. Bunların dışında sözlük çalışmaları, tarih kitapları, tıp, veterinerlik, astroloji ve musiki alanlarında yazılmış eserler de vardır.
15. yüzyılın ortasından başlayarak, özellikle İstanbul'un fethinden sonra saray edebiyatının meydana gelmesi nedeniyle, nesir türündeki eserlerde sanatlı ve süslü bir üslup kullanılmaya başlamıştır.
Sinan Paşa'nın Tazarru-nâme'si süslü nesir üslûbunun en güzel örneğidir. Eser dini-tasavvufi bir içeriğe sahiptir. Eserde Arapça ve Farsça sözcüklerin yanı sıra Türkçenin ifade gücünden de yararlanılmıştır. Sinan Paşa, Tazarru-nâme ile ün kazanmışsa da onun nesir türünde olan başka eserleri de vardır. Bunlar arasında Tezkiretü'l Evliya ve Nasihat-nâme sayılabilir.
Kabus-nâme adlı çeviri eseri, 15. yüzyılın tanınmış nesir örneklerindendir. Bu eser 11. yüzyılda Keykavus tarafından yazılmıştır. II. Murat döneminde onun isteği üzerine Mercimek Ahmet tarafından Farsçadan Türkçeye çevrilmiştir. Eser, sade nesrin başarılı örneklerindendir.