XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Avrupa devletleri karşısında alınan yenilgiler, Osmanlı idarecilerini Avrupa’daki gelişmeleri daha yakından izlemeye zorladı. Osmanlı Devleti, bu amaçla XVIII. yüzyılda Avrupa başkentlerinde geçici ve sürekli büyükelçilikler açtı. Avrupa devletleriyle yapılan mücadelede alınan yenilgiler, askeri alanda ıslahatlara öncelik verilmesine neden olmuştur.
XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Avrupa devletleri karşısında alınan yenilgiler, Osmanlı idarecilerini Avrupa’daki gelişmeleri daha yakından izlemeye zorladı. Osmanlı Devleti, bu amaçla XVIII. yüzyılda Avrupa başkentlerinde geçici ve sürekli büyükelçilikler açtı. Avrupa devletleriyle yapılan mücadelede alınan yenilgiler, askeri alanda ıslahatlara öncelik verilmesine neden olmuştur.
XVIII. yüzyılda askeri alanda yapılan ıslahatlar şunlardır:
Avrupa’dan askerlik ve teknoloji alanında danışmanlar getirildi.
Askeri eğitim veren Mühendishaneiberrihümayun ve Mühendishaneibahrihümayun okulları açıldı.
Sürat Topçuları Ocağı ve Humbaracı Ocakları açılarak Avrupa’nın savaş teknolojisi takip edildi.
Nizamıcedit Ordusu kurularak ordunun Avrupa tarzında yapılanmasına çalışıldı.
Askeri alanda başlayan Avrupa etkisi sonraki dönemlerde toplum, kültür, sanat ve eğitim alanlarında da etkisini göstermiştir. XVIII. yüzyılda idari, ekonomik ve kültürel alanlarda da yenilikler yapılmaya çalışılmıştır.
XVIII. yüzyıl ıslahatlarının başarısızlığa uğramasında,
Padişahlar ve bazı devlet adamları aracılığıyla yürütülmesinden dolayı ıslahatların gerekliliğinin halka yeterince anlatılamaması
Yöneticilerin bir kısmının eğlenceye yönelmesi ve savaşlarda uğranılan başarısızlıkların halkın yöneticilere olan güvenini sarsması
Islahatlardan zarar göreceklerini düşünen çıkar grupları ve yabancı devletlerin koşulların uygunluğundan yararlanarak halkı isyana teşvik etmeleri gibi durumlar etkili olmuştur.
Patrona Halil İsyanı Lale Devri, Kabakçı Mustafa İsyanı III. Selim Dönemi ıslahatlarını kesintiye uğratmıştır.
KÜLTÜREL – EĞİTİMSEL İKTİSADİ
1727’de ilkTürk matbaası kuruldu.
Avrupa’dan kitaplar tercüme edildi ve kütüphaneler kuruldu.
Kumaş ve kağıt fabrikaları kuruldu.
Osmanlı’da çiçek aşısı yapıldı.
Mimaride Barok ve Rokoko tarzı yaygınlaştı.
Esham adıyla devlet iç borçlarımaya gitti.
ASKERİ
Avrupa’dan askerl danışman getirildi.
Topçu ve lstihkarn ocakları düzenlendi.
Nizamıcedit kuruldu.
Subay yetiştirmek amacıyla Kara ve Deniz Mühendishaneleri kuruldu.
İDARİ (SİYASİ)
Avrupa’da geçici ve daimi elçilikler kuruldu.
Divanıhümayun toplantıları Topkapı Sarayı yerine sadrazam konağında yapılmaya başlandı.
Sadrazam konağı Babıali adıyla önem kazandı, şeyhülislam divana dahil edildi.
Reisülküttab ve kalemiye sınıfı yönetimde etkin hale getirildi.
Ayanlık ve malikane sistemi önem kazandı.
XVIII. yüzyılda Osmanlılar ile Avrupalılar arasında askeri, siyasi, kültürel ve toplumsal alanlarda etkileşimler yaşanmıştır.
Osmanlı ile Batı arasında etkileşimin yaşanmasında,
Siyasi ve askeri ilişkilerin artması
Karşılıklı olarak büyük elçiliklerin açılması
Avrupa’dan danışmanlar getirilmesi
Avrupa’ya giden görevliler veya Osmanlı vatandaşlarının ilgilerini çeken gelişmeleri Osmanlı ülkesine taşımaları
Avrupa ile ticari ilişkileri bulunan Rum ve Ermeni ailelerin Batı kültürünü Osmanlı toplumuna taşımaları gibi gelişmeler önemli rol oynanmıştır.
XVIII. yüzyılda Osmanlılar ile Avrupalılar arasındaki etkileşimin sonucunda,
Osmanlı yöneticileri arasında Batı kültürü yaygınlaşmıştır. Avrupa tarzında giyinmek, eğlenceler düzenlemek ve Avrupa’nın yaşam tarzını benimsemek moda olmuştur. Avrupa’da, Paris’teki Osmanlı elçilerinin etkisiyle Osmanlı modası başlamış, Fransız kadınlar, Osmanlı kadınlarının kullandığı başlığa benzer başlıklar kullanmışlardır.
XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde minyatür ve şiir alanında büyük gelişmeler görülmüştür. Minyatür alanında Levni, şiir alanında ise Şeyh Galip ve Nedim gibi büyük şairler yetişmiştir.
XVIII. yüzyılda eğitim alanında yapılan yeniliklere;
Matbaanın açılması,
Kütüphanelerin ülke geneline yaygınlaştırılmaya çalışılması,
Yabancı eğitim faaliyetlerine ve Avrupa’da yayımlanan eserlerin Türkçe’ye tercüme edilmesine önem verilmesi örnek olarak gösterilebilir.
XVIII. yüzyıldan itibaren Osmanlı sanatı ve mimarisi üzerinde Avrupa sanat ve mimarisinin etkisi görülmeye başlamıştır.
Bu etkileşimin yaşanmasında, Avrupa’ya gönderilen elçilerin önemli rolü olmuştur. Paris’e elçi olarak giden Yirmi Sekiz Çelebi Mehmet Efendi, rokoko üslubuyla yapılmış saraylardan övgüyle bahsetmiş, III. Ahmet’e Versay Sarayı’nın maketini sunmuştur.
Rokoko: XVIII. yüzyılın başında Fransa’da çok geçerli olan, kavisli çizgileri bol, gösterişli bir sanat üslubu.
Barok: XVI. ve XVIII. yüzyıllarda klasik sanatı izleyen resim ve mimarlık üslubu.
Avrupa mimarisinin Osmanlı’ya Sadabat Kasrı ile başlayan etkisi devam etmiştir. Giderek klasik mimari özelliklerinin yerini Batı’daki Barok ve Rokoko tarzı mimari almaya başlamıştır. Nuru Osmaniye Külliyesi, Laleli Külliyesi, Beylerbeyi Camisi, Doğubayezit İshak Paşa Sarayı, Koca Ragıp Paşa ve Murat Molla Kütüphaneleri barok ve rokoko mimarisinin özelliklerini taşır.
XVIII. yüzyılda Avrupa mimarisi, Türk mimarisini etkilerken, aynı dönemde Türk müziği de Avrupa’yı etkilemeye başlamıştır. Yeniçeri askerlerinin Avrupa’daki savaşçılık etkisi kadar, onları savaşa motive eden mehter de geniş yankı bırakmıştır. İtalyan ressam Agostino Tassi’nin Mehterbaşı ve Beş Türk Çalgıcısı adlı tabloları ünlüdür.