Otobiyografi, bir kişinin yaşam öyküsünün kendisi tarafından anlatıldığı metin türüdür.

Biyografi (hayat hikayesi), otobiyografi (öz yaşam öyküsü) nedir, biyografi türünün özellikleri,biyografinin tarihsel gelişimi ve önemli temsilcileri

BİYOGRAFİ (HAYAT HİKÂYESİ)

Sanatta, edebiyatta, bilimde, politikada, sporda, iş dünyasında veya başka alanlarda eser ve çalışmalarıyla tanınmış kişilerin doğumlarından yaşadıkları güne kadar geçirdikleri belli başlı evreleri anlatan yazıya, biyografi (hayat hikâyesi) denir.

Biyografi, Türkçeye Fransızcadan geçmiş bir sözcüktür. Bunun da aslı Yunancadır ve bio (hayat) ön ekiyle graphie (yazı, çizgi) sözcüğünden oluşmuştur. Biyografi, "hayat çizgisi" demektir.

Tercüme-i hâl: Eskiden biyografiye "tercüme-i hâl" denirdi. Tercüme-i hâl, "öz geçmiş" anlamına gelmektedir.

Şuara tezkiresi: Arapça bir kelime olan tezkire, "hatırlamayı sağlayan şey" anlamına gelmektedir. Şuara tezkiresi (Tezkiretü'ş şuara), divan şairlerinin hayat hikâyelerinin, eserlerinin ve edebî kişiliklerinin belli bir düzenle anlatıldığı ve şiirlerinden örnekler verildiği eserlerdir. Buna göre şuara tezkireleri de birer biyografidir.

BİYOGRAFİ (HAYAT HİKÂYESİ) TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ

1. Sanatçı, edebiyatçı, bilim adamı, siyasetçi, sporcu, iş adamı, gazeteci vb. alanlarında ün yapmış kişilerin biyografileri yazılır. Sıradan kişilerin biyografileri, ilgi çekmeyeceği için yazılmaz.

2. Biyografisi yazılacak kişilerin doğumlarından ölümlerine kadarki hayatları; maddi ve manevi çevre içinde araştırılır, kişilikleri ve eserleri hakkında bilgi verilir. Kişinin okuyucuya örnek olabilecek özellikleri üzerinde durulur.

3. Biyografisi yazılacak kişinin hayatı nesnel bir bakış açısıyla ele alınır ve elde edilen bilgiler gerçeğe uygun olarak aktarılır. Biyografiler belge niteliği taşıdığından yazar, bir bilim adamı gibi çalışır. Kişisel yaklaşımlara ve hayale yer vermez. Aksi taktirde biyografinin inandırıcılığına gölge düşer.

4. Biyografi yazmak için bazı ön hazırlıkların yapılması gerekir:

  • Biyografisi yazılacak kişiyle ilgili belge ve bilgiler toplanır. Belge ve bilgiler şunlardır: Biyografisi yazılacak kişi hakkında yazılmış kitaplar, gazete ve dergilerde çıkan yazılar; onun ya da onu tanıyan kişilerin anı, mektup ve günlükleri...
  • Biyografisi yazılacak kişi hayattaysa onunla görüşülür ve bu görüşmeler kayda alınır.
  • Başka yazarların o kişiyle ilgili yazdığı biyografiler varsa o biyografiler incelenir.
  • Biyografisi yazılacak kişinin öğrenim durumu, mizacı ve önemli kişilik özelliklerinin açıklanması gerekir; bunun için kişiliğinin oluşmasında etkisi olan kişi ve olayların anlatılması gerekir. Bu bağlamda kişinin ailesi ve çevresi hakkında bilgi toplanır.
  • Bu ön hazırlıklar yapılmadan yazılacak bir biyografi hem ilgi çekici olmaz hem de kişinin hayat hikâyesini tüm boyutlarıyla yansıtmaz.

5. Öğretme, bilgi verme, biyografinin yazılışının en önemli amacıdır. Ancak bu, biyografisi yazılan kişiyle ilgili birtakım bilgileri alt alta sıralamak anlamına gelmez. Yazar, hem bilim adamı hem bir sanatçı gibi davranarak okuyucunun ilgisini canlı tutar ve okuyucunun biyografiden estetik zevk almasını sağlar.

6. Açık, akıcı, duru ve yalın bir anlatımla yazılır.

7. Biyografi, belli bir plana bağlı olarak yazılır: Biyografisi yazılan kişinin doğum tarihinden başlanarak hayatının önemli aşamaları, öğrenim ve meslek hayatı, amaç ve çabaları, eğilimleri, topluma hizmetleri, eserleri, etkilendiği ve etkilediği kişiler anlatılarak yazının planı oluşturulur.

8. Biyografi metinleri, anlatılan kişiye ve anlatış biçimlerine göre farklı uzunluklarda olabilir. Biyografiler, makale uzunluğunda olabildiği gibi kitap boyutunda da olabilir.

Ansiklopedilerde, antolojilerde, kitapların arka kapaklarında yer alan biyografiler birkaç sayfa ya da paragraftan oluşur. Kısa biyografilerde ayrıntılar atılır. Biyografisi yazılan kişilerin doğum-ölüm tarihleri, doğum yerleri, bitirdikleri okullar, çalıştıkları işler, yazdıkları eserler ve önemli başarıları anılmakla yetinilir.

Bilim, sanat ve edebiyat alanında eserler vermiş ve iz bırakmış kişilerin hayatlarını ve eserlerini bilimsel yöntemler izleyerek uzun çalışma ve araştırmalar sonucu nesnel bir şekilde ortaya koyan geniş hacimli biyografik eserler de vardır. Bu tür eserlere "monografi" denir.

9. Biyografilerde genelde öyküleyici, betimleyici ve açıklayıcı anlatım türleri kullanılır.

10. Biyografilerde dil, göndergesel işlevde kullanılır.

Biyografi (Hayat Hikâyesi) Türünde Anlatıcı

Biyografi, bir kişinin başka birine ait hayat hikâyesini anlatmasıdır. Bu durumda anlatıcı, biyografiyi yazan kişidir. Biyografide anlatıcı, olayları üçüncü tekil kişi (o) ağzıyla anlatır. Anlatıcı, anlatının tüm verilerine egemendir; olayları ilahî bakış açısına sahip anlatıcının tavrıyla aktarır.

TÜRK VE DÜNYA EDEBİYATINDA BİYOGRAFİ TÜRÜNÜN TARİHSEL GELİŞİMİ, ÖNEMLİ TEMSİLCİLERİ VE BUNLARIN ESERLERİ

Biyografi türünün ilk büyük yazarı, Eski Yunan tarihçi ve felsefecisi Mestrius Plutarchus (MS 46-120?)'tur. Florence Dupont'a göre Eski Yunan'da mezar taşları üzerindeki yazılar biyografinin ilk örnekleridir. Mısır, Babil ve Asur'da da karşımıza çıkan yazıtlar, ölen kişinin hayatı hakkında kısa bilgiler içerir; kişinin ailesinin kökleri, yaptığı kahramanlıklar, ölüm nedeni vb. bilgileri yaşayanlara aktarır.

Biyografi, XVII. yüzyıldan önce bağımsız bir tür olarak algılanmayıp daha çok tarihin içinde değerlendirilmiştir. Biyografi, bildiğimiz anlamıyla bir edebî tür olarak ilk kez XVII. yüzyılda, dönemin ünlü oyun yazarı ve şairi olan John Dryden tarafından tanımlanmıştır.

Türün, Batı'da bugün kastettiğimiz anlamıyla ilk örneği XVII. yüzyılda 5 din adamını yazan İngiliz biyografi yazarı Izaak Walton'dur. XVIII. yüzyılda örnekler artıyor. Hatta türün başyapıtı olarak kabul edilen James Boswell imzalı "Dr. Samuel Johnson'ın Yaşamı" bu dönemin ürünüdür.

Türk edebiyatında biyografi türüne ilk örnek olarak "Siyer" ya da "Siyer-i Nebi" adı verilen eserler sayılabilir. Bu eserlerde Hz. Muhammed'in hayatı anlatılır. Türkçe ilk siyer kitabı, Erzurumlu Kadı Mustafa Darîr'in "Sîretü'n Nebi" adlı eseridir. Nahifî, Nabi ve Nevizade gibi şairler, bu türde eserler vermişlerdir.

Eski edebiyatımızın önemli eserleri olan "Menâkıbnâme"ler de bu türün örnekleri olarak sayılabilir. Veli ve ermiş kişilerin hayat hikâyelerinin anlatıldığı bu eserlerden biri olan Eflâkî'nin "Menakıbü'l-Ârifîn" isimli eseri, Mevlana dönemini, sosyal hayatı, o dönemde yaşamış sanatçıları ele alır.

Şuara Tezkireleri (Tezkiretü'ş-Şuara) adı verilen eserlerde de şairlerin kısa hayat hikâyeleri, eserleri, kişilik özellikleri ve sanatları anlatılır. Çağatay Türkçesinin en önemli temsilcisi olan Ali Şir Nevaî'nin "Mecâlisü'n-Nefâis (Nefislerin Meclisi)" adlı eseri, Türk edebiyatının ilk şairler tezkiresi ve biyografik eseridir. Kınalızade Hasan Çelebi'nin "Tezkiretü'ş-Şuara"sı da bu türe örnek gösterilebilir.

19. yüzyıla, Tanzimat Dönemine gelindiğinde gerçek anlamda biyografi örnekleri verilmeye başlanır. Namık Kemal, 1881 tarihli "Evrak-ı Perişan" isimli eserinde Selahattin Eyyubi, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim ve Emir Nevruz'u; Recaizade Mahmut Ekrem, "Kudema'dan Birkaç Şair"de Osmanlı şairlerini anlatır. Yine Muallim Naci, "Osmanlı Şairleri" adlı eserinde, beğendiği Osmanlı şairlerinin, hayatı ve şairliğini anlatır.

19. yüzyılın sonuna doğru Batılı anlamda biyografik eserlerle karşılaşırız: Beşir Fuat (1852-1887)'ın "Victor Hugo" ve "Voltaire" ile Ahmet Mithat Efendi'nin "Beşir Fuat" Cumhuriyet Döneminde İbnül Emin Mahmut Kemal İnal'ın "Son Asır Türk Şairleri" "Son Sadrazamlar" ve "Son Hattatlar" gibi eserleri, geniş kapsamlı önemli biyografik eserlerdir. Midhat Cemal Kuntay'ın "Mehmet Akif", "Namık Kemal" ve "Sarıklı İhtilalci Ali Süavi" bu türün önemli örneklerindendir.

1960'lı yıllarda Şevket Süreyya Aydemir'in, üçü asker asıllı olan dört siyasi kişiliğin hayat hikâyelerini anlattığı "Tek Adam" (Üç ciltlik bu eserde Atatürk anlatılıyor.), "İkinci Adam" (Üç ciltlik bu eserde İnönü anlatılıyor.), "Menderes'in Dramı" ve "Enver Paşa" isimli eserleri bu türde başarılı örnekleridir. Gazeteci yazar Şevket Süreyya, bu eserlerinde İmparatorluk ve Cumhuriyet Dönemlerine damgasını vurmuş bu siyasi kişilerin hayat hikâyelerini anlatırken kendi hayatını, tanıklık ettiği yılları ve olayları anlatır.

Günümüzde çok sayıda biyografi yazılmış, edebiyat tarihlerinde, ansiklopedilerde binlerce biyografi metni yer almıştır.

OTOBİYOGRAFİ (ÖZ YAŞAM ÖYKÜSÜ)

Otobiyografi, bir kişinin yaşam öyküsünün kendisi tarafından anlatıldığı metin türüdür.

  • Yazı Etiketleri :
  • monografi
  • Şuara tezkiresi
  • Tercüme-i hâl
  • Siyer
18. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

18. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

17. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

17. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

16. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

16. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

19. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

19. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

15. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

15. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

Dini - tasavvufi halk şiiri ve türleri
Yazıyı Oku

Dini - tasavvufi halk şiiri ve türleri

Menu