Osmanlı Devleti'nin Duraklama Devri'nde idari, askeri, hukuksal, toplumsal ve ekonomik alanlarda meydana gelen bozulmalar nedeniyle İstanbul'da, Anadolu'da ve devlet merkezine uzak eyaletlerde çeşitli isyanlar çıkmıştır. Bu isyanlar Osmanlı Devleti'ni uzun süre uğraştırmış ve yıpratmıştır.
Osmanlı Devleti'nin Duraklama Devri'nde idari, askeri, hukuksal, toplumsal ve ekonomik alanlarda meydana gelen bozulmalar nedeniyle İstanbul'da, Anadolu'da ve devlet merkezine uzak eyaletlerde çeşitli isyanlar çıkmıştır. Bu isyanlar Osmanlı Devleti'ni uzun süre uğraştırmış ve yıpratmıştır.
İç İsyanların Genel Nedenleri
Merkezi otoritenin zayıflaması
Ekber ve erşed sistemine geçilmesiyle birlikte padişahların deneyimsiz (tecrübesiz) olarak tahta geçmesi
Padişah annelerinin ve saray ağalarının devlet işlerine karışmaları
Rüşvetin ve adam kayırmanın artması
Yeniçeri Ocağı'nın bozulması (Devşirme sisteminin bozulmasına bağlı olarak)
Tımarlı sipahilerinin öneminin ve sayısının azalması
Savaşların uzun sürmesi
Tımar sisteminin bozulması
Uzun süren savaşlar nedeniyle hazine giderlerinin artması
Hazine gelirlerinin giderleri karşılayamaması
Halktan alınan ağır vergiler yüzünden köylünün toprağını terk etmesi
Halkın alım gücünün azalması
Tarım üretiminin azalması
İstanbul İsyanları, Kapıkulu askerleri (yeniçeriler ve sipahiler) tarafından çıkarılmıştır. Bu isyanlara bazen ilmiye sınıfının, medrese öğrencilerinin ve halkın da katıldığı görülmüştür.
İstanbul ayaklanmalarının çıkmasında,
Devlet yönetimindeki otorite boşluğundan yararlanan yeniçeri ağaları ve saray kadınlarının yönetimi olumsuz yönde etkilemeleri
Kanunlara aykırı olarak Kapıkulu Ocağı'na asker alınması ve orduda disiplinin bozulması
Kapıkulu askerlerinin, üç aylık maaşları olan ulufelerin zamanında ödenememesi veya ayarı düşük paralarla (kırpık akçe) ile ödenmesi
Yeniçerilerin cülus bahşişi almak için, sık sık padişah değiştirmek istemeleri
Devlet yönetiminde etkin olmak isteyen, devlet adamlarının yeniçerileri kışkırtmaları
Yeniçeri ve sipahilerin çıkarları doğrultusunda hareket etmeyen padişah ve devlet adamlarını görevden uzaklaştırmak istemeleri etkili olmuştur.
İstanbul İsyanları'nın en önemlileri; III. Murat, II. Osman (Genç), IV Murat ve IV Mehmet dönemlerinde çıkmıştır.
III. Murat Dönemi''ndeki isyanların nedeni, ulüfelerin (maaş) ayarı düşük akçe ile verilmek istenmesidir. Yeniçeriler, ayarı düşük paralar ile maaşların verileceğini duyunca ayaklandılar. isyan sonunda yeniçerilerin istekleri yerine getirildi.
Yeniçerilerin maaşlarının ödenmesinden sonra hazinede sipahilere verilecek para kalmadı. Maaşlarının taksitle verileceğini öğrenen sipahiler, saraya yürüyerek maaşlarının eskisi gibi ödenmesini istediler. Fakat ortaya çıkan kargaşa sırasında yüzlerce sipahi hayatını kaybetti ve isyan bastırıldı (1592).
İstanbul isyanlarının en önemlisi II. Osman (Genç) Dönemi'nde çıkmıştır. Köklü ıslahatlar yapmak isteyen II. Osman (Genç), Hotin Seferi'nde yeniçerilerin disiplinsiz davranışlarını görmüş ve bu ocağı kaldırarak yeni bir ordu kurmayı düşünmüştü.Ancak çıkarlarına aykırı bu düşünceyi öğrenen yeniçeriler ayaklandılar. Genç Osman'ı tahttan indirerek Yedikule zindanlarına hapsettiler ve bir süre sonrada öldürdüler (1622).
II. Osman, isyancıların öldürdüğü ilk Osmanlı padişahıdır. Bu olaydan sonra yeniçerilerin devlet yönetimindeki etkisi giderek artmıştır. Yeniçeriler kuruluş ve yükselme dönemlerinde “Ocak devlet içindir.” Anlayışını benimserken şimdi bu anlayış “Devlet ocak içindir.” Anlayışına dönüşmüştür.
İstanbul İsyanları, IV. Murat Dönemi'nde de sürdü. Bu dönemde yeniçeriler ve sipahiler birkaç defa saraya yürüdüler. Padişaha gözdağı vermek amacıyla bir defasında Sadrazam Hafız Ahmet Paşa'yı padişahın gözleri önünde parçalayarak öldürdüler (1622).
IV. Mehmet (1648 - 1687) yedi yaşında Osmanlı padişahı olmuştu. Bu dönemde saraydaki harem ağalarının etkisi iyice artmıştı. Yeniçeriler ve sipahiler ulüfelerin vaktinde verilmediğini ve saray ağalarının devlet işlerine karıştıklarını bahane ederek ayaklandılar. Bu durumun sorumlusu olarak gördükleri kırk kişinin kendilerine teslim edilmesini istediler.
Zor durumda kalan IV. Mehmet, isyancıların isteklerini yerine getirdi. Öldürülen kırk kişinin cesetleri Sultanahmet Meydanı'ndaki çınar ağaçlarına asıldığından bu olaya Çınar Vak'ası ya da Vak'a-i Vakvakiye (meyvesi insan olan ağaç) denilmiştir (1656).
İstanbul Ayaklanmalarının Sonuçları
Devlet otoritesi sarsılmıştır. Devlet memurluğu cazibesini yitirmiştir.
İstanbul'da asayiş ve güven bozulmuştur.
Birçok ıslahat sonuçsuz kalmıştır.
Ordunun gücü azalmış, disiplin bozulmuştur.
Yeniçerilerin, yönetim üzerinde etkinliği artmıştır.
Osmanlı Devleti'nin Duraklama Döemi'nde Anadolu'da da ekonomik, toplumsal ve siyasal nedenlerden dolayı çeşitli isyanlar çıkmıştır. Yavuz Sultan Selim Dönemi'nde Yozgat'ta isyan eden Bozoklu Şeyh Celal adlı bir kişi nedeniyle bu ayaklanmalar Celali İsyanları olarak adlandırılmıştır.
Celali Ayaklanmaları'nın çıkmasında,
Ekonomik durumun bozulması ve yöneticilerin vergileri artırmaları
Vergileri ödemekte güçlük çeken köylülerin topraklarını terk ederek çift bozan konumuna düşmeleri
Kadı ve sancakbeylerinin reaya üzerinde baskı ve şiddet politikası uygulamaları
İran ve Avusturya ile uzun süren savaşlara girilmesi ve bu durumun halkı yıpratması
Tımarların rüşvet ve kayırma ile dağıtılıp tımar sisteminin bozulması, tarım ve hayvancılığın gerilemesi
İltizam sisteminin yaygınlaşması, etkili olmuştur.
Anadolu'daki Celali isyanları'nın en önemlileri Karayazıcı, Canbolatoğlu Katırcıoğlu, Tavil Ahmet, Abaza Mehmet, Hasan Paşalar, Deli Hasan ve Kalenderoğlu gibi kişiler tarafından çıkarılanlardır. İsyancılar Osmanlı - Avusturya ve Osmanlı - İran savaşlarının da etkisiyle, Anadolu'nun büyük bir bölümünde etkili olmuştur.
Celali Ayaklanmaları'nın Sonuçları
İsyanlar güçlükle bastırılmış, bir çok kişi yaşamını yitirmiştir.
Anadolu'da can ve mal güvenliği bozulmuştur.
Vergiler düzenli olarak toplanamadığı için devlet gelirleri azalmıştır.
Halkın, devlete güveni sarsılmış devletde kendi halkına şüpheyle bakar hale gelmiştir.
Anadolu'da ekonomik hayat durgunlaşmış, ve her alanda üretim azalmıştır.
Halkın bir kısmı toprağını terk ederek şehirlere göç etmiştir. Bu durum üretimin azalmasına, şehirlerde işsizliğin ve nüfusun artmasına yol açmıştır.
Osmanlı Devleti, Avusturya ve İran'la yaptığı savaşlarda zor duruma düşmüş ve tavizler vermek zorunda kalmıştır. Bu durum devletlerin içte yaşadığı sorunların dış politikalarını olumsuz yönde etkilemesine örnek olarak gösterilebilir.
Celali İsyanlar'ının, dini ve mezhepsel bir yönü olmadığı gibi, isyancılar devlet düzenini (rejimi) değiştirmeyi de amaçlamamışlardır.
Osmanlı Devleti'nin Duraklama Dönemi'nde Eflâk, Boğdan, Erdel, Yemen, Bağdat, Basra, Trablusgarp ve Kırım'da isyanlar çıkmıştır.
Eyalet ayaklanmalarının çıkmasında,
Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezi otoritesinin zayıflamasına bağlı olarak eyaletlerde otorite boşluğu görülmesi
Bazı eyalet yöneticilerinin rüşvet ve iltimasla göreve geldikleri için Liyakad sahibi olmamalarının getirdiği sıkıntılar
Eyaletlerdeki kötü yönetimin halkı isyana yöneltmesi
Osman Devleti ile mücadele halinde olan, Avrupa devletlerinin eyalet yöneticilerini isyan etmeleri için kışkırtmaları etkili olmuştur.
Bu isyanlar genellikle yerli hanedanlar tarafından ayrılıkçı düşüncelerle çıkarılmıştır fakat ulus devlet kurma düşüncesi taşımamaktadır. İsyanlar bazen taviz verilerek, bazen de şiddet kullanılarak bastırılmıştır. Avrupalı devletler bu isyanları destekleyerek Osmanlı Devleti'nin siyasal gücünün azalmasına çalışmışlardır.
Bu dönemde yüksek dereceli bazı devlet görevlileri de ayaklanmıştır. Erzurum valisi Abaza Mehmet Paşa, Sivas valisi Vardar Ali Paşa ve Lübnan valisi Fahrettin
Paşa bunlara örnek gösterilebilir. Eyalet isyanları sonucunda bazı eyaletler yarı bağımsız duruma gelmişlerdir.