Orta Asya Türklerinde kültür ve medeniyet, devlet yönetimi, ordu, bilim ve sanat, hukuk, din ve inanış, sosyal hayat, ekonomik hayat, yazı - dil ve edebiyat, önemli destanlar.

Orta Asya Türk devletlerinde kültür ve medeniyet

ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE UYGARLIK

DEVLET YÖNETİMİ

★ Türkler teşkilatçı bir yapıya sahip olduklarından yıkılan bir devletin yerine hemen yenisini kurabiliyorlardı. Türkler'in birçok devlet kurmalarında ve ayrı siyasal varlıklar altında yaşamalarında özgür yaşamaya düşkün olmaları etkili olmuştur.

★ Türkler hükümdarlık yetkisinin kendilerine Gök Tanrı tarafından verildiğine inanıyorlardı. Bu yetkiye "kut" denirdi.

★ Kutun kan yoluyla babadan oğula geçtiği kabul ediliyordu. Kanında kut olan herkes devlet yönetiminde hak sahibiydi.

★ Bu nedenle Türklerde ülke hanedan üyelerinin ortak malı sayılmıştır.

★ Bu inanış hükümdar öldüğünde hanedan üyeleri arasında taht kavgalarının yaşanmasına yol açıyordu.

Hakan: Türk Devletleri'nin başında hakan, kağan veya han ünvanını taşıyan hükümdar bulunurdu. Bunların dışında Tanhu, fianyu, Yabgu, İlteber, İdi-kut unvanları da kullanılmıştır.

Hakanın Görevleri:

– Halkın huzur ve refahını sağlamak

– Adaleti temin etmek

– Fertlerin ve ülkenin güvenliğini sağlamak

– Yeni ülke ve topraklar almak

Hatun (Katun): Hakan'ın eşi idi,

★ İlk Türk devletlerinde hükümdar eşleri de önemli görevler üstlenmişlerdir.

★ Gerektiğinde hükümdarın vekili olarak ülkeyi yönetir ve elçileri kabul ederdi.

★ Türk devletlerinde ülke sağ-sol veya doğu-batı şeklinde ikiye ayrılarak yönetilirdi.

★ Hükümdar genellikle doğuda oturur, batı kanadına ise kardeşini gönderirdi.

★ Batı bölümü iç işlerinde serbest dış işlerinde hakana bağlıydı.

Bu durum, Türk devletlerinde feodal bir yönetim biçiminin oluşmasına zemin hazırlamıştır.

ORDU

★ Türk devletleri disiplinli ve güçlü ordular kurmaya özen göstermişlerdir.

★ Türkler'in yaşadıkları bölgenin coğrafi özellikleri bunu zorunlu hale getirmiştir.

★ Türkler'de her erkek asker sayılırdı.

★ Türk ordusu ücretli askerlerden oluşmazdı. Genellikle atlı birliklere dayanırdı.

★ Bu nedenle daha çok hafif silahlar kullanılırdı.

★ İlk düzenli ordu teşkilatı Büyük Hun hükümdarı Mete Han tarafından kurulmuştur.

★ Mete ordusunu on, yüz, bin, on bin kişilik bölümlere ayırıyordu.

★ Bu nedenle bu uygulamaya "onlu sistem" adı verilmiştir.

★ Türk ordusunun disiplinli ve sistemli mücadelesine hayran kalan uluslar kendi ordularını da Türk ordusunu örnek alarak teşkilatlandırmışlardır. Romalılar, Çinliler, Moğollar ve Ruslar bu uluslara örnek olarak gösterilebilir.

HUKUK

★ Türklerde siyasal ve sosyal hayatı düzenleyen hukuk kurallarına "töre" denilmiştir. Törenin dayandığı temel ilkeler; adalet, iyilik, eşitlik ve insanlık gibi temel değerlerdir. Töre yazılı değildi. Türklerde töreye uymamak en büyük suçtu. Hükümdar bile töreye uymak zorundaydı.

Bu durum Türklerde "kanun üstünlüğü" ilkesinin varlığına kanıt olarak gösterilebilir.

★ Türk hukuk kuralları sert ve kesin hükümler taşıyordu. Ayaklanma, adam öldürme gibi suçlar ölümle cezalandırılıyordu. Türkler, göçebe olarak yaşadıklarından dolayı uzun süren hapis cezaları görülmezdi.

Türklerde ceza işlerinin kesin hükme bağlanması ve devlet tarafından takip edilmesi toplumda "kan gütme" geleneğini engellemiştir.

★ Uygurlar döneminde ticari ilişkilerin gelişmesiyle kişiler arasındaki anlaşmazlıkları çözümleyecek kurallar yazılı hale getirilmiştir.

★ Siyasi davalara, başkanlığını kağanın yaptığı yüksek mahkeme bakardı. Adlî suçlara ise Yarguci'ler bakardı.

DİN VE İNANIŞ

★ Türkler dağ, tepe, orman, deniz, ırmak, ay, güneş, yıldız, gök gürültüsü, şimşek gibi tabiat varlıklarının gizli güçleri olduğuna inanıyorlardı. Türklerde ölülerden, atalardan kalan hatıralar kutsal sayılırdı. Ölen atalarının ruhlarının kendine yardım edeceklerine inanır ve onlara kurban keserlerdi.

★ Türklerin asıl dini Gök Tanrı inancıydı.

★ Türkler, bütün kainatı Gök Tanrı'nın yarattığına, kimin ülkeyi yöneteceğine Gök Tanrı'nın karar verdiğine inanıyorlardı. Tengri en yüksek varlıktı ve tek yaratıcı kabul edilirdi.

★ Türkler ölülerin ardından yuğ adı verilen cenaze törenleri düzenlerlerdi.

★ Ölümünden sonraki hayata inandıkları için ölünün değerli eşyaları ve silahları da mezara konurdu.

★ Orta Asya'da yapılan kazılarda mezarlardan sıkça mumyalanmış cesetler çıkması bu inancın sonucudur. Mezarın etrafına, kişinin öldürdüğü düşman sayısı kadar küçük heykeller dikilirdi. Bunlara balbal, mezarlara kurgan adı verilirdi.

★ Türkler din konusunda çok hoşgörülüydüler.

★ Bu nedenle Türk devletlerinde birçok dini inanç yayılmıştır.

★ Türk devletleri farklı dinlere inananların ibadetlerini serbestçe yapmalarına izin vermişlerdir. Örneğin, Hazarlarda Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık yayılmış, bu yüzden şehirlerde cami, kilise ve havralara yan yana rastlamak mümkündür.

Türkler'de İslâmiyet dışındaki dinleri benimseyen devletlerin zamanla benliklerini yitirdikleri görülmüştür.

★ Bu durumun ortaya çıkmasında bulundukları bölgede azınlıkta kalmaları da etkili olmuştur.

★ Uygurlar kabul ettikleri dinlerdeki terimlerin Türkçe karşılıklarını kullanmaya özen göstermişlerdir.

Şamanizm, Gök Tanrı dininin bir uzantısı özelliğini taşırdı. fiamanizm, gelecekten haber verme, sihir, büyü, tedavi, cin, peri gibi gizli güçlerle ilişkiye geçme idi. Şaman törenlerini Şaman (kam) denilen kişiler yönetirdi.

SOSYAL HAYAT

★ Türk devletlerinde halk sınışara ayrılmazdı. Toplumda eşitlik esastı. Bu nedenle kölelik, soyluluk gibi kavramlar ortaya çıkmamıştır. Türklerde toplumun en küçük birimi (oguş) aileydi, Ailelerin birleşmesiyle sülale, (Uruğ), sülalelerin birleşmesiyle boy, boyların birleşmesiyle budun (millet), budunların birleşmesiyle devlet meydana geliyordu.

Aile > Sülale > Boy > Budun (millet) > Devlet

★ Türkler coğrafi şartların zorlaması sonucunda göçebe olarak yaşıyorlardı. Genellikle at ve koyun besleyen halk "yaylak" ve "kışlak" hayatı yaşardı.

★ Bu nedenle Türklerde aileler kalabalık bireylerden oluşmamıştır. Türklerde tek eşle evlilik yaygındı. Gayet sade yaşarlardı. Otlak ve yaylaklar devletin malı idi. Bu durum, kişilerin toprak sahibi olmasını engellerdi. Bayram törenleri coşkulu kutlanırdı. At yarışları yapılır, şarkılar söylenir, müzik eşliğinde dans edilirdi. Türkler gayet sade bir hayat yaşardı.

EKONOMİK HAYAT

★ Orta Asya'nın iklimi ve yeryüzü şekillerinden dolayı Türklerde ekonominin temelini hayvancılık oluşturuyordu.

★ Bu nedenle, Türkler komşularıyla yaptıkları ticari ilişkilerinde en çok canlı hayvan ve et ihraç edilirdi. Türkler elverişli olan bölgelerde tarımla da uğraşıyorlardı.

★ Tarımı geliştirmek için Hunlar'ın açtıkları sulama kanalları bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

★ Türkler daha çok kendileri için buğday ve mısır, hayvanları için yonca yetiştirirlerdi.

★ Uygurlar, yerleşik hayata geçtikten sonra her türlü sebzeyi yetiştirmişlerdir.

Ticaretin önemini anlayan Türklerde dış politikanın esasını İpek Yolu'na egemen olmak düşüncesi oluşturmuştur. Türkler ticareti geliştirmek için komşularıyla antlaşmalar yapmışlar, yabancı tüccarlara kolaylıklar sağlamışlar, ticaret yollarının güvenliği için seferler düzenlemişlerdir.

★ İlk Türk devletleri para olarak hükümdar mührü taşıyan ipekli bez parçaları kullanmışlardır. Son dönemde yapılan araştırmalarda Köktürkler dönemine ait olduğu düşünülen madeni paralar bulunmuştur. Türk devletlerinde dokumacılık, dericilik ve madencilik de gelişmiştir. Eşya ve silah yapımında demir kullanılmıştır.

YAZI, DİL VE EDEBİYAT

Türkçe en eski dillerden birisidir. Kökeni Ural-Altay dil ailesinin Altay koludur.

Türklere ait en eski yazı Köktürkler'e ait 38 harşi alfabedir. Köktürk alfabesiyle yazılmış en önemli eser aynı zamanda Türklere ait ilk yazılı belgeler olan Orhun Yazıtlarıdır. Türklerin gelişmiş ve anlatım gücü yüksek bir dile sahip olduğunu gösteren bu yazıtlar Türk adının geçtiği ilk Türkçe metindir.

Orhun Yazıtları'nda hükümdarın halkına hesap vermesi, halkının mutluluğu için çalıştığını belirtmesi Türklerde "demokrasi" anlayışının bir kanıtıdır. Yine yazıtlarda geçen "açların doyurulması", "çıplakların giydirilmesi" gibi ifadeler "sosyal devlet" anlayışının en açık örnekleridir.

★ Köktürk Alfabesi'nin dışında Uygurlar da kendilerine ait 18 harfli bir alfabe kullanmışlardır.

★ Uygurlar, kâğıt yapımını biliyorlardı. Ayrıca hareketli harf sistemine dayanan matbaayı da bulmuşlardır. Bu sayede bol miktarda kitap basmışlar, hukukî vesikalar yazmışlardır.

★ Türklerde daha çok sözlü edebiyat gelişmişti. Sözlü edebiyatın en önemli ürünleri destanlardı.

BU DESTANLARIN EN ÖNEMLİLERİ

Oğuz Kağan Destanı (HUN)
Alp Er Tunga Destanı (İSKİT)
Ergenekon Destanı (KÖKTÜRK)
Göç Destanı (UYGUR)
Türeyiş Destanı (UYGUR)
Manas Destanı (KIRGIZ)
Dede Korkut Destanı (O⁄UZLAR)

BİLİM VE SANAT

★ Türkler Güneş, Ay ve Yıldızların hareketleri hakkında bilgi sahibiydiler.

★ Türkler'in yaptığı 12 Hayvanlı Türk Takvimi bunun bir kanıtıdır.

★ Bu takvimde yıl, 365 gün 5 saatten biraz fazladır.

★ Eski Türkler göçebe yaşadıkları için sanat eserleri de taşınabilir malzemeden yapılmıştır.

★ Türkler kullandıkları eşyaları ve silahları pars, kaplan, kurt, geyik, koyun, gibi hayvan figürleri ve kıymetli taşlarla süslemişlerdir.

★ Bu süsleme tarzına "hayvan üslubu" denmiştir.

★ Uygurların yerleşik hayata geçmesiyle mimari gelişmiştir. Uygurların yaptıkları ev ve tapınaklarda Budizm ve Mani dinlerinin etkisi görülmektedir. Uygurlar, günümüz matbaasının temelini oluşturan hareketli harşerden oluşan matbaayı
icat etmişlerdir.

★ Türklerde heykel, resim, kakmacılık, müzik, maden işlemeciliği ve dokumacılık sanatlarıda gelişmiştir.

★ Hun sanatının en önemli eseri, Altaylardaki Pazırık kurganında yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır. 200 cm x 189 cm boyutunda, 2 mm kalınlığındaki dünyanın en eski halısı da burada ortaya çıkmıştır.

★ Köktürk yazıtları, heykeller ve hakanların anıt mezarları en önemli Köktürk eserleridir.

★ Türk sanatının en önemli eserlerinden birisi de keçeden yapılan otağdır (çadır).

★ Müzik aleti olarak Kopuz, Davul ve Def en çok kullanılanlarıdır.

ÖNEMLİ BİLGİ

Türklerde hükümdarın belirlenmesinde en sık karşılaşılan durum hanedan üyeleri arasındaki mücadele sonunda üstün gelenin tahta çıkmasıydı.

Zaman zaman hükümdarlar Kurultay'da belirlenir, bazen yaşça en büyük şehzadenin tahta geçmesi usulü uygulanırdı. Çinli prenseslerden doğan çocukların hükümdar olma hakları yoktu.

Bu durum Türklerdeki milli devlet anlayışına örnek olarak gösterilebilir.

Tigin unvanı verilen küçük şehzadeler devlet yönetiminde deneyim kazanmaları için ülkenin çeşitli yerlerine yönetici olarak gönderilirlerdi.

Bu uygulama daha sonra kurulan bütün Türk devletlerinde de görülmüştür.

İlk Türk devletlerinde devlet işleri "Kurultay", "Toy" ya da "Kengeş" adı verilen bir mecliste görüşülürdü.

Kurultay, boy beyleri, askeri ve sivil yöneticiler ve bağlı kavimlerin yöneticilerinin katılımlarıyla toplanırdı. Bu mecliste ülkenin siyasal, ekonomik, dinsel, sosyal, askeri vs. sorunları tartışılırdı. Ancak kurultayda alınan kararlar hükümdar onaylarsa yürürlüğe girebilirdi. Bu durum, kurultayın bir danışma meclisi özelliği taşıdığını gösterirdi.

  • Yazı Etiketleri :
  • Orta Asya Türklerinde kültür ve uygarlık
  • hakanın görevleri
  • katun
  • onlu sistem
  • şamanizm
Sevr Barış Antlaşması ve içeriği ( maddeleri ), Hukuki geçersizliğinin nedenleri
Yazıyı Oku

Sevr Barış Antlaşması ve içeriği ( maddeleri ), Hukuki geçersizliğinin nedenleri

II. Dünya savaşı, II. Dünya savaşının nedenleri ve sonuçları, Türkiye’nin II. Dünya Savaşı’ndaki Politikası
Yazıyı Oku

II. Dünya savaşı, II. Dünya savaşının nedenleri ve sonuçları, Türkiye’nin II. Dünya Savaşı’ndaki Politikası

Atatürk dönemi Türk dış politikası
Yazıyı Oku

Atatürk dönemi Türk dış politikası

Sağlık, sanat ve güzel sanatlar alanında yapılan inkılaplar
Yazıyı Oku

Sağlık, sanat ve güzel sanatlar alanında yapılan inkılaplar

Milli güç ve unsurları
Yazıyı Oku

Milli güç ve unsurları

Atatürkçü düşünce sistemi, Atatürkçülük ve önemi
Yazıyı Oku

Atatürkçü düşünce sistemi, Atatürkçülük ve önemi

Menu