Ülkemiz, binlerce yıldan beri çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle de yurdumuzun hemen her köşesinde bu medeniyetlerden kalma tarihi mekan ve nesnelerle karşılaşırız. Tarihi mirasımız olan bu eserler, ülkemizin zenginliğidir.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapması ve binlerce yıllık bir geçmişe sahip olması nedeniyle ülkemiz, çok çeşitli kültürel özelliklere sahiptir. Kültür ve medeniyetler beşiği olan ülkemizin hemen hemen her yöresinde, estetik bakımdan göz kamaştıran farklı oyunlara, giysilere, müziklere ve el sanatlarına rastlanır. Bu da yurdumuzun kültürel alandaki zenginliğinin bir göstergesidir.
Karşılama: Trakya yöresine özgü bir oyundur. Karşılamayı, geleneksel kıyafetler içinde, ellerinde bir mendil bulunan oyuncular karşılıklı dizilerek oynarlar.
Zeybek: Cesareti, yiğitliği, mertliği simgeleyen zeybek, özellikle Ege Bölgesi'nde oynanır.
Kaşık Oyunları: Tahta kaşık ile oynanan hareketli oyunlardır. İç Anadolu ve Ege Bölgeleri'nde yoğun olarak oynanır.
Halk oyunlarımız, birlikte oynanmasından dolayı oynayanların kaynaşmasını, beraber hareket etmesini sağlar. İnsanlara, paylaşmayı ve kendini ifade etmeyi öğretir. Oyunların konuları genellikle günlük yaşam, aşk, savaş, barış, ayrılık, hasat, doğal olaylar vb. insanı yakından ilgilendiren durumlardır.
Horon: Karadeniz'in sert ve dağlık doğa yapısı, kararsız iklim özellikleri, bu yörenin oyunlarına yansımıştır. Karadeniz'de tek başına iş yapmak çok zor olduğundan horon, Karadenizlinin her işte ortak hareket etmesini ve birlikte çalışmaya duyduğu ihtiyacı anlatır.
Kafkas: Ülkemizde, özellikle Kars, Iğdır, Ardahan çevrelerinde akordiyon eşliğinde çevik ve hızlı figürlerle oynanır.
Bar: Özellikle Erzurum ve çevresinde davul eşliğinde oynanan bar, grup hâlinde ve en az beş kişi ile oynanır. Bar oyunları mertlik, yiğitlik ve kahramanlık duygularını sembolize eder.
Halay: Ülkemizin birçok yöresinde oynanmasına rağmen özellikle Orta Anadolu ile Güney Doğu Anadolu'da davul ve zurna eşliğinde oynanır.
Türkülerimiz halkımızın zengin kültürünü yansıtan, belirli bir ezgiyle söylenen ögelerdir. Toplum ve insan hayatında derin izler bırakan kahramanlık, savaş, ayrılık, doğal afet, yas, düğün, aşk gibi olaylar türkülerimize konu edilir. Türkülerdeki konular ortak özellikler gösterse de ezgiler yöreden yöreye farklılık gösterebilir. Orta Anadolu’nun bozlakları, Karadeniz’in hareketli türküleri, Güneydoğu Anadolu’nun barakları, Ege’nin zeybekleri bunlardan bazılarıdır. Orta Anadolu bozlaklarını eşsiz sesiyle yorumlamış Neşet Ertaş, halk müziğimizin en önemli temsilcilerindendi.
Bölgeden bölgeye değişen kültürel özellikler, türkülerimize ve halk oyunlarımıza olduğu gibi müzik aletlerimize de yansımıştır. Bağlamaya yurdun hemen her yerinde rastlanırken tulum sadece Artvin ve çevresinde çalınır. Davul ve zurna, yurdun her yerinde çalınır. Orta Anadolu’da zurnanın boyutları büyürken Akdeniz ve Ege'de küçülür.
Tarihi evler geleneklerimizi, inançlarımızı, bulunduğumuz bölgenin doğal özelliklerini ve bu özelliklerden kaynaklı yapı malzemelerini yansıtır. Evlerimiz de diğer kültürel unsurlarımız gibi hayat biçimimizin bir göstergesidir. Geleneksel evlerin sadece dışı değil iç mekânları da eşsiz kültürel özelliklerimizi yansıtır. Ahşap, bakır eşyalar; geleneksel halı, kilim ve kıyafetler; süslemeler duygu ve beğenilerimizi yansıtan estetik unsurlardır.
Ülkemiz, dünyanın en zengin mutfaklarından birine sahiptir. Yöreden yöreye hatta ilden ile çeşitlilik gösteren yemeklerimiz, Türk kültürünün zenginliğinin bir göstergesidir.
Marmara Bölgesi'nin mutfağında Tekirdağ köftesi, höşmerim, elbasan tavası, keşkek gibi çok çeşitli yemekler bulunur. Batı Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Orta Anadolu'da da yaygın olarak yapılan keşkek et ve buğdaydan yapılan geleneksel bir yemektir.
Doğu Anadolu Bölgesi et yemekleriyle ünlüdür. Bunlar arasında Erzurum'a özgü, çok ünlü bir yemek olan cağ kebabı başta gelir. Kebap, etin yatık bir şiş üzerinde, odun ateşinde pişirilmesiyle hazırlanır.
İçli köfte dendiğinde akla Güneydoğu Anadolu Bölgesi gelir. Bu bölgede ayrıca lahmacun, Urfa kebabı, meftune ve özellikle koyun etinin kullanıldığı daha birçok yemek yapılır. Bunların yanında, bu bölgede yapılan baklavalara doyum olmaz.
Hamsi pilavı Karadeniz Bölgesi'ne özgü bir yemektir. Karadeniz mutfağı, deniz ürünlerinin yanında mısır unundan yapılan ekmekleri, her yöresinde farklı lezzette yapılan köfteleri, yörede yetişen otlardan yapılan yemekleri ile ünlü bir mutfaktır.
İç Anadolu Bölgesi'nde et, un ve bulgurdan yapılan yemekler ön plandadır. Bunlar arasında yer alan mantı, yurdumuzun her bölgesinde tanınır. Ancak yöreden yöreye bazı farklılıklar görülür. Kayseri yöresinde mantı, kare şeklinde kesilen hamurun içine kıymalı iç konularak hazırlanır.
Ege Bölgesi'nin yemek kültüründe zeytinyağlılar ve deniz ürünleri önemli bir yer tutar. Bunlar arasında yörede yetişen börülce, enginar gibi sebzelerle yapılan yemekler ünlüdür.
Akdeniz Bölgesi'nde çok zengin bir mutfak kültürü görülür. Bol yeşillikli Adana kebabı, Antakya'nın kurabiyeleri ve künefesi, Isparta'nın gül lokumu, Mersin'in tantunisi, Silifke'nin yoğurdu, Kahramanmaraş'ın dondurması bu mutfağın eşsiz lezzetlerindendir.
Ülkemiz geleneksel sanatlar bakımından oldukça zengindir. Günümüzde önemi azalsa da hâlen yurdumuzun birçok yerinde halıcılık, bakırcılık, altın-gümüş işlemeciliği, çömlekçilik, mermercilik, sepetçilik, çinicilik, Oltu ve lüle taşı işçiliği gibi geleneksel sanatlarımız yapılmaktadır.
Halıcılık : Kadınlarımız dokudukları halılara, acılarını, özlemlerini, sevinçlerini, hüzünlerini ve düşlerini yansıtmışlardır. Isparta, Uşak, Konya, Kırşehir, Sivas, Aksaray, Niğde, Kayseri, Kocaeli önemli halıcılık merkezleridir.
Bakırcılık : Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde karşılaşabileceğimiz bakırcılar çarşısında eskiden birçok bakırcı ustası vardı. Ancak günümüzde bu gelenek, daha çok bakırdan süs eşyaları yapımı ve satılması şeklinde devam etmektedir.
Çömlekçilik : Çömlekler, çömlek ustasının çamura şekil vererek yaptığı eşyalardır. Yurdumuzda çok eskiden beri devam eden bu gelenek Nevşehir'in özellikle Avanos, Ürgüp ve Göreme ilçeleri ile Eskişehir'in Mihalıççık, Manisa'nın Salihli ilçeleri gibi birkaç yerde sürdürülmektedir.
Sepetçilik ve Hasırcılık : Kastamonu, Konya, Trabzon, Rize, Edirne ve Aydın'da yaygın olarak yapılan sepetçilik ve hasırcılık geleneksel sanatlarımız arasındadır. Bu ürünler, kurumuş bitki saplarının ya da bataklık sazlarının birbirine geçirilmesi ile oluşturulur.