Dini-tasavvufi halk şiirinde asıl amaç sanat yapmak değil, din ve tasavvuf düşüncesini geniş halk kitleleri arasında yaymaktır. İlahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye tekke edebiyatının başlıca şiir türleridir.

Dini - tasavvufi halk şiiri ve türleri

Dinî-tasavvufî halk şiirinde asıl amaç sanat yapmak değil, din ve tasavvuf düşüncesini geniş halk kitleleri arasında yaymaktır.

Şairleri çoğunlukla tarikatlarda yetişmiş şeyh ve dervişlerdir. 12. yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından başlatılan tekke edebiyatı, Anadolu'da 13. yüzyıldan itibaren yaygınlık kazanmıştır.

Halk edebiyatı nazım biçimlerini kullanmaya devam etmişlerdir. Dörtlük birimiyle söylenen şiirlerde genellikle hece ölçüsü kullanılmıştır. Aruz ölçüsüyle yazılan şiirler azdır.

Şiirlerin çoğunluğu belli bir ezgiyle söylenir.

Dili, âşık edebiyatına göre biraz daha ağırdır, çünkü din ve tasavvufla ilgili terimlere yer verilmiştir.

Allah sevgisi, doğruluk, ibadet, dünyanın gelip geçiciliği, Allah'a ulaşma yolları, insana değer verme ve tasavvufla ilgili konular tekke şiirinin ana temalarını oluşturur.

İlahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye tekke edebiyatının başlıca şiir türleridir.

İlahi

Allah'ın varlığını, birliğini, yüceliğini övmek; Allah'a yalvarıp yakarmak, onun aşkıyla coşup yanmak, ona ulaşmada gösterilen çabayı anlatmak amacıyla yazılmış, belli bir makama göre okunan dinî-tasavvufî halk şiiridir.

Aruz ölçüsüyle ve beyit birimiyle yazılan ilahilerin yanında, hecenin 7'li, 8'li ve 11'li kalıplarıyla ve dörtlük birimiyle yazılan çok sayıda ilahi örneği vardır.

İlahi türünün öncüsü ve en tanınmış ustası Yunus Emre'dir. Yunus Emre, ilahilerinde hece ölçüsü ve halkın anlayabileceği sade bir dil kullanmıştır.

İlahi, Mevlevilerde ayin, Bektaşilerde nefes, Halvetilerde durak, Alevilerde deme adını alır.

İlahi Örneği

Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlam seni
Sular dibinde mâhiyle
Sahralarda âhu ile
Abdal olup yâhu ile
Çağırayım Mevlam seni
Gökyüzünde İsa ile
Tûr dağında Musa ile
Elindeki asâ ile
Çağırayım Mevlam seni
Derdi öküş Eyyüp ile
Gözü yaşlı Yakup ile
Ol Muhammet mahbub ile
Çağırayım Mevlam seni
Bilmişim dünya hâlini
Terk ettim kıyl ü kâlini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlam seni
Yunus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlam seni

Yunus Emre

Nefes

Bektaşi tarikatına bağlı şairlerin din ve tasavvufla ilgili konuları tarikatın bakış açısına ve dünya görüşüne göre işledikleri şiirlerdir. Nefeslerde Vahdet-i Vücut felsefesi anlatılır. Ayrıca Hz. Muhammet ve Hz. Ali'yi övmek için yazılmış nefesler de vardır. Nükteli ve alaylı bir üslup, nefeslerde belirgin olarak görülür.

Nefes Örneği :

Eşrefoğlu al haberi
Bahçe biziz gül bizdedir
Biz de Mevla'nın kuluyuz
Yetmiş iki dil bizdedir

Erlik midir eri yormak
Irak yoldan haber sormak
Cennetteki ol dört ırmak
Coşkun akan sel bizdedir

Adem vardır cismi semiz
Abdest alır olmaz temiz
Halkı daheylemek nemiz
Bilcümle vebâl bizdedir

Biz erenler gerçeğiyiz
Has bahçenin çiçeğiyiz
Hacı Bektaş köçeğiyiz
Edep erkân yol bizdedir

Kuldur Hasan Dedem kuldur
Manayı söyleyen dildir
Elif hakka doğru yoldur
Cim ararsan dal bizdedir

Aşık Hasan

Nutuk

Tarikat ehli kişilerin (pirlerin ve mürşitlerin), tarikata yeni giren dervişlere öğüt vermek, tarikat kurallarını ve adabını öğretmek, tarikat derecelerini göstermek amacıyla söyledikleri şiirlerdir. Daha çok Bektaşî ve Alevi ozanları tarafından kullanılan bir türdür.

Nutuk

1. Evvel tevhid sürer mürşid dilinden
Erişir cânına fazlı Hudâ'nın
Kurtulursun emârenin elinden
Erişir cânına fazlı Hudâ'nın

2. İkincide verir lafzatu'llâhı
Anda keşf ederler sıfatu'llâhı
Hasenât yeter der eder günâhı
Erişir cânına fazlı Hudâ'nın

3. Üçüncüde yâ Hû ismini oku
Garip bülbül gibi durmayıp şakı
Kendi vücudunda bulagör Hak'ı
Erişir cânına fazlı Hudâ'nın

4. Dördüncü esmâya nâil olasın
Enel'-Hak sırrına vâkıf bulasın
Dahi ölmezden sen evvel ölesin
Erişir cânına fazlı Hudâ'nın

5. Gel imdi sen dahi şeyhin hâline
Karışasın evliyânın yoluna
Dalasın sen âb-ı hayat gölüne
Erişir cânına fazlı Hudâ'nın

Devriye

"Devir" kuramını anlatan şiirlerdir. Devir kuramı, Hz. Muhammet'in "Ben nebî iken Âdem su ile çamur arasındaydı" hadisini açıklar. Tasavvuf yorumcularına göre Muhammet yeryüzüne sonradan gelmiştir. Halbuki Muhammet'in ruhu ezelden beri vardı. Vakti gelen ruh, doğarak maddi aleme iner. Önce cemâda, sonra nebâta, hayvana, insana ve en sonunda da insan-ı kamil'e geçer. Oradan da Tanrı'ya kavuşur ve onunla birleşir. İnsanın maddi dünyaya inişine "nüzûl", tekrar Tanrı'ya dönüşüne "urûc" denir. Bu inişi ve tekrar geri dönüşü anlatan şiirlere devriye adı verilir.

Devriye

Ak süt iken kızıl kana karışıp
Emr-i Hak'la coşup cevlâna geldim
Ma-î câri ile akıp yarışıp
Katre-i naçizden ummâna geldim

Dokuz ay on gün batn-ı mâderde
Kudretten gözüme çekildi perde
Vaktim tamam olup âhiri yerde
Çıkıp ten donundan cihâna geldim

Şathiye

"Şatıh", "şathiyat-ı sofiyâne" gibi adlarla da anılan şathiye, tekke şairlerinin yazdığı, ilk bakışta anlamsız, hatta dine aykırı görülebilecek olan, ama gerçekte tasavvufun kimi gizlerinin simgeler ve mecazlar yoluyla verildiği tekke edebiyatı nazım türüdür.

Bu şiirlerin en önemli özelliği anlamının kapalı olması, ilk okuyuşta anlatılmak istenenin kavranamamasıdır. Din ve tasavvufla ilgili ciddi bir konuyu gülmeceli ve alaylı bir üslupla anlatan bu şiirlerde, görünüşte saçma sanılan sözlerin, yorumlandığında tasavvufla ve Kur'an-ı Kerim'in iç anlamıyla ilişkili olduğu görülür.

Şathiye

Yücelerden yüce gördüm
Erbabsın sen koca Tanrı
Âlem okur kelâm ile
Sen okursun hece Tanrı

Kıldan köprü yaratmışsın
Gelsin kullar geçsin deyü
Hele biz şöyle duralım
Yiğit isen geç a Tanrı

Asi kullar yaratmışsın
Varsın şöyle dursun deyü
Anları koymuş orada
Sen çıkmışsın uca Tanrı

Kaygusuz Abdal yaradan
Gel içegör şu cür'adan
Kaldır perdeyi aradan
Gezelim bilece Tanrı

Kaygusuz Abdal

  • Yazı Etiketleri :
  • İlahi
  • nefes
  • nutuk
  • devriye
  • şathiye
  • tekke edebiyatı
18. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

18. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

17. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

17. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

16. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

16. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

19. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

19. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

15. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri
Yazıyı Oku

15. yüzyıl edebiyatı genel özellikleri, şairleri ve eserleri, nesir yazarları ve eserleri

Nazım türlerine şiir örnekleri (şiirler ve nazım türleri)
Yazıyı Oku

Nazım türlerine şiir örnekleri (şiirler ve nazım türleri)

Menu